Esas No: 2019/7962
Karar No: 2020/4724
Karar Tarihi: 05.10.2020
Anayasayı ihlal - Anayasayı ihlal suçuna yardım - Yasama organına karşı suç - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/7962 Esas 2020/4724 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2019/7962 E. , 2020/4724 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.07.2017 tarih ve 2017/23 - 2017/77 sayılı kararı
Suç : Anayasayı ihlal, Anayasayı ihlal suçuna yardım, Yasama organına karşı suç, Hükümete karşı Silahlı terör örgütüne üye olma, Kamu malına zarar verme
Hükümler : 1-)Sanık ... hakkında:
TCK’nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63. maddeleri maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-)Sanıklar ... ve ... hakkında ayrı ayrı:
a-)TCK’nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63. maddeleri maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
b-)TCK’nın 152/1-a, 3713 sayılı Kanunun 5/1,TCK"nın 53, 58/9, 63. maddeleri maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
3-)Sanıklar ..., ..., hakkında ayrı ayrı:
TCK’nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi,
4-)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında ayrı ayrı:
TCK’nın 309/1, 39/1-2.c 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi,
5-)Sanık ...... hakkında:
Anayasayı ihlal suçundan CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca verilen beraat hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Temyiz edenin sıfatı bakımından 477 sayılı Kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Başbakanlık kurumuna yapılacak tüm atıfların Cumhurbaşkanlığı kurumuna yapılacağı göz önünde bulundurulmuş, sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında ise yasama organına karşı suç, hükümete karşı suç ve silahlı terör örgütüne üye olma suçularından açılan kamu davaları ile ilgili olarak ilk derece mahkemesince hüküm kurulmadığı anlaşıldığından zamanaşımı süresi içerisinde her zaman hükümler kurulması mümkün görülmüş, CMK"nın 331/4. fıkrasında düzenlenen “Adli tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır.” hükmü gereğince, katılan Cumhurbaşkanlığı vekili ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri tarafından yapılan temyiz isteminin yasal süresinde olduğu anlaşılmakla tebliğnamede bu yönden ret isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.
A-)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile bir kısım sanıklar ve eşlerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, işin esasına girilmemiş olması ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
B-)Müşteki ... ile katılan ... 18. Bölge Müdürlüğü vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
CMK 237/1 maddesi gereğince, mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesinde kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikayetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler. Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve terör örgütüne yardım etme suçları kamu barışına karşı işlenen suçlardan olup, bu suçların dolaylı mağduru toplumu oluşturan bütün bireyler olmakla birlikte, Ceza Genel Kurulunun 11.04.2000 gün 65-69, 22.10.2001 gün 234/366, 04.07.2006 gün 127-180, 03.05.2011 gün 155/80 ve 05.06.2012 gün 1/519-224 sayılı kararlarında vurgulandığı üzere; davaya katılabilmek için "suçtan zarar görme"nin gerektiği, bu kavram yasada açıkça tanımlanmamış ise de, yerleşik uygulamaya göre "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılıp uygulanmış, buna bağlı olarak dolaylı veya olası zararların davaya katılma hakkı vermeyeceği kabul edilmiştir.
Bu bakımdan;
1-) İstinaf Mahkemelerinin Türk yargı sistemine dahil olmasıyla kanun yolu yargılamasında yeni bir anlayışı benimseyen kanun koyucunun, hem maddi olay hem de hukuki denetim yapacak olan istinaf başvurusunda sebep gösterme zorunluluğu öngörmezken (5271 sy. CMK madde 273/4), incelemesi hukuki denetimle sınırlı (CMK madde 294/2) olan temyiz yolunda; mülga 1412 sayılı CMUK"tan (madde 305.) da farklı şekilde, re"sen temyiz tercihinden vazgeçerek, temyiz davasını açan ve sınırlayan temyiz dilekçesinde/layihasında temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini/temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduğunu (CMK madde 294/1) şart koşmuş ve temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda; tıpkı başvurunun süresi içinde yapılmaması, hükmün temyiz edilemez olması ya da temyiz edenin buna hakkı bulunmaması hallerinde olduğu gibi usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceğinden temyiz isteminin reddedilmesini (CMK madde 298) emretmiş (F.Yenisey-A.Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 923, Centel-Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 826, C.Şahin-N.Göktürk Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 278) olmasına, anılan Kanunun 289. maddesinin, usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının "sınırlı inceleme ilkesinin" bir istisnasını teşkil etmesine (F. Yenisey-A. Nuhoğlu, age sh. 905), şartları ve usulü açık bir şekilde ortaya konulmak şartıyla (AİHM Galstyan/Ermenistan Başvuru No; 26986/03 15.01.2007 t.) öngörülen usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doğurmayacağının (AİHM Sjöö/İsveç Başvuru No; 37604/97) da istikrar kazanmış yargısal kararlarla kabul edilmesine nazaran; sanıklar ... ve ..."a yüklenen kamu malına zarar verme suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar gören ve Bölge Adliye Mahkemesince davaya katılmasına karar verilen Karayolları 18. Bölge Müdürlüğünün zararın tazmini talepli temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediği anlaşılmakla; temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE, zarar tazminine ilişkin olarak hukuk mahkemelerine müracaat etmekte muhtariyetine,
2-)Müşteki Milli Savunma Bakanlığının atılı suçlardan doğrudan doğruya zarar görmediği ve davaya katılma hakkı bulunmadığı cihetle, istinaf başvurusunun CMK"nın 279/1-b. maddesi gereğince reddine ilişkin karar usul ve yasaya uygun bulunmakla, red kararının CMK"nın 298. maddesi uyarınca ONANMASINA,
C-) Sanık ... ... hakkında Anayasayı ihlal, yasama organına karşı suç, hükümete karşı suç ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan Cumhurbaşkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyizin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Suç tarihinde Kars ilinde konuşlu bulunan 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı komutasında bir çok zırhlı ve askeri araçlar ile askeri personel tarafından il merkezine inilerek havalimanı, valilik, emniyet, belediye, MİT, vb. kritik yerlerin etrafı çevrilip, belediye hoparlöründen sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı olduğu ilan edilmek suretiyle gerçekleştirilmeye çalışılan ve vatandaşların sokaklara inip karşı gelmesi üzerine başarıya ulaşması engellenen darbe girişimine ilişkin olarak; olay gecesi 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Personel Şube Müdürü olarak Yarbay rütbesiyle görev yapan sanığın, üst amirlerinden konusu suç teşkil eden bir emir alıp bu doğrultuda astlarına her hangi bir emir verdiği, darbe girişimine yönelik olarak her hangi bir eylemi ve örgütsel irtibatı tespit edilemeyen, darbe teşebbüsünü de önceden bildiği kanıtlanamayan sanık hakkında her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından bahisle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik bulunmamış, katılan Cumhurbaşkanlığı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler bu nedenle yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
D-)Sanıklar ..., ...., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan Cumhurbaşkanlığı vekili, sanıklar müdafileri, bir kısım sanıklar ve eşlerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, sanıkların savunmaları ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
1-Sanıkların sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır (CMK. 206/1 m.). Dosyaya ibraz edilen rapor, belge ve diğer yazılar okunarak gerekli görüldüğü takdirde bu belge ve yazıları düzenleyen ya da raporda imzası bulunanlar açıklamada bulunmak üzere duruşmaya çağrılabilirler (CMK. 214/1 m.). Suç ortağının, tanığın veya bilirkişinin dinlenilmesinden ve herhangi bir belgenin okunmasından sonra bunlara karşı diyecekleri olup olmadığı, katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine sorulur (CMK. 215/1 m.). Ortaya konulan bu deliller tartışılırken söz, sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine veya kanuni temsilcisine verilir (CMK. 216/1 m.). Taraflar birbirlerinin açıklamalarına cevap verebilirler. Hükümden önce son söz hazır bulunan sanığa verilir (CMK. 216/3 m.). Usuli işlemler ancak duruşma tutanağının içeriği doğrultusunda ispat edilebileceğinden, tutanaklar yazılı olmak zorundadır. Tutanağa karşı yalnız sahtecilik iddiası yöneltilebilir (CMK. 222/1 m.). Duruşmada yapılan işlemler teknik araçlarla kayda alınması halinde, bu kayıtlar vakit geçirilmeksizin yazılı tutanağa dönüştürülerek mahkeme başkanı veya hakim ile zabıt katibi tarafından imzalanır (CMK. 219/1 m.), (SEGBİS yönetmeliği m. 7,8). şeklindeki yasal düzenlemeler karşısında;
a-)Usulün emredici hükümlerine rağmen deliller tam olarak toplanmadan mütalaa sunulması için dosyanın iddia makamına tevdii edilmesi, mütalaa sonrası tanık dinlenmesi, tanıklar dinlenildikten sonra sanıklar müdafilerinin talebine rağmen savunma için makul bir sürenin verilmemesi;
Bu yasal düzenlemeler karşısında
b-)Duruşmada yapılan işlemlerin teknik araçlarla kayıt edilmiş olmasına rağmen bu kayıtların tutnağa dönüştürülüp tarafların incelenmesine sunulmaması;
c-)Sanıklardan ..., ... ve ...’un SEGBİS vasıtasıyla savunmalarının alındığı, SEGBİS yoluyla savunma alınması için makul görülebilecek nedenler bulunmakla birlikte sanık ...’un savunması sırasında bağlantıda kesiklik yaşanması nedeniyle duruşmada hazır bulundurulup savunmasını tamamlanmasına karar verilmiş olmasına rağmen, ilk savunmaya ilişkin beyanının alınmamış olması,
d-)Sanık ... müdafiinin duruşmayı terketmiş olması nedeniyle BARO tarafından görevlendirilen müdafiine talebi olmasına rağmen dosyayı incelemesi için sürenin verilmemiş olması,
e-)Esasa ilişkin son savunma yapıldıktan sonra huzurda hazır bulunan sanıklara son söz hakkının verilmemesi,
Bu şekilde sanıkların ve müdafilerinin savunma hakları kısıtlanarak CMK’nın 216 ve 289/1-h maddelerine muhalefet edilmesi,
2-Darbeye iştirak ettiği gerekçesiyle 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanının görevden alınmasından sonra aynı Tugaya bağlı Lojistik Destek Komutanı olarak Binbaşı rütbesiyle görev yapmakta olan sanık ...’ın 9. Kolordu komutanı tarafından tugay komutan vekili olarak görevlendirilmiş olması, sanık savunmasında; darbe teşebbüsünü engellemekle görevlendirildiğini ve gerekli girişimlerde bulunduğunu ileri sürerek bu konuda tanık ve delil bildirmiş olmasına rağmen, bu deliller toplanmadan eylemde gönüllü vazgeçmenin gerçekleşip gerçekleşmediğinin eksik araştırma ile ve TCK 36 ve 41. maddelerdeki koşullara uygun gönüllü vazgeçmenin gerçekleştiği kabulü halinde o aşamaya kadar bir suçun oluşup oluşmadığı tartışılmadan yetersiz gerekçeyle karar verilmesi,
3-a)Dosyanın karar çıkma aşamasından sonra gerek FETÖ/PDY ve darbeye teşebbüs suçu nedeniyle ülke genelinde soruşturmaların devam etmiş olması, bu doğrultuda veri havuzu oluşturulması ve sabit ve ankesörlü hat soruşturmaları sonucunda örgüte bağlantıyı gösteren bazı delillere erişilmiş olması karşısında bu hususların ilgili yerlerden araştırılarak sanıklarda FETÖ/PDY arasında varsa irtibatın ortaya konulmasının gerekliliğine riayet edilmemesi,
b)Kars ilinde gerçekleşen anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs suçu nedeniyle, haklarında soruşturma yapılıp dava açılan ve başka dosyalarda yargılanan sanıkların, davanın makul sürede sonuçlandırılması ve dosyaların aşamaları itibariyle davaların birleştirmesine olanak bulunmamakta ise de, dava dosyasında yargılanan sanıklar bakımından delil niteliğinde olan beyan ve tutanakların tamamının dosyaya ibrazı sağlanarak duruşmada okunup sanık ve müdafilerine diyeceklerinin sorulmaması,
Bu şekilde eksik soruşturmayla karar verilmesi,
4-Duruşma tutanaklarından hükümlerin "14.07.2017" tarihinde verildiğinin anlaşılması karşısında ilk derece ve bölge adliye mahkemesi gerekçeli karar başlıklarında ilk derece mahkemesi karar tarihinin "13.07.2017" olarak yazılması,
5-Sanıklardan ... ve ... arasında menfaat zıddiyeti olmasına rağmen aynı müdafii tarafından temsil edilmiş olmaları,
Kanuna aykırı olup, katılan Cumhurbaşkanlığı vekili, sanıklar müdafileri, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... ile sanıklar ... ve ...’un eşlerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin sair yönleri incelenmeksizin öncelikle bu nedenlerle BOZULMASINA, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nın tutuklulukta geçirdikleri süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.