13. Ceza Dairesi 2019/8480 E. , 2019/12557 K.
"İçtihat Metni"Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Bor Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24/12/2018 tarihli ve 2018/3395 soruşturma, 2018/912 esas, 2018/812 sayılı iddianamenin iadesine dair Bor 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/01/2019 tarihli ve 2018/82 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/03/2019 tarihli ve 2019/143 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 05/07/2019 gün ve 94660652-105-51-6632-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 17/07/2019 gün ve 2019/73870 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 12/04/2018 tarihli ve 2018/2565 esas, 2018/5584 karar sayılı ilâmında yer alan, "Karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK"nın 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda şikâyetçi kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarının ödenmesi halinde şüpheli hakkında kamu davası açılamaz. Maddede “ ... bahsedilen zarar, vergili ve cezasız miktardır ... Bu durumda Cumhuriyet savcısı sulh ceza hâkiminden keşif yapılıp rapor alınması için talepte bulunmalı ve alınacak rapor sonucunda sanığa ödeme bildiriminde bulunmalıdır.” Yargıtay’ımızın istikrar bulmuş içtihatları da bu yönde olup, gecikme faizi ve benzeri zararlar 168. madde kapsamında değerlendirilemez. (Y. 17. C.D.’nin 16.06.2017, 2015/18830 E. ve 2016/9113 K. sayılı kararında olduğu gibi.)...Maddeye göre, ödenmesi halinde şüpheli hakkında takipsizlik kararı verilmesi sonucunu doğuracak olan vergili zarar miktarı gerekirse keşifte yaptırılmak (yada yapılmak) suretiyle tespit edilip, şüphelinin bu miktarı şikâyetçi kuruma ödemesi halinde hakkında dava açılmayacağına dair bir bildirimde bulunulmamıştır.Bu sebeple iddianamenin iadesi ve bu karara yönelik itirazın reddi kararları usul ve yasaya uygundur." şeklindeki açıklamalara nazaran, Bor Cumhuriyet Başsavcılığınca anılan Yargıtay ilâmında belirtilen şekilde normal tarifeye göre vergisiz ve cezasız gerçek zarar miktarı tespit edilip, şüphelinin bu miktarı şikâyetçi kuruma ödemesi halinde hakkında dava açılmayacağına dair bir bildirimde bulunulmadan iddianame tanzim edildiği gözetilmeden, iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık hakkında 22.02.2017 tarihinde abonesiz enerji kullandığı gerekçesi ile tutanak düzenlendiği, karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan TCK"nun 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, vergisi dahil suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan cezasız tutarı, ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağının, ödeme süresi ve yerinin soruşturma merciince sanığa bildirilmesi gerektiği, sanığa bu hususa ilişkin bildrimde bulunulmuş ise de, ödeme süresi ve yerinin belirtilmediği ve sanığa hakkında dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan, bunun da iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeyerek görülen kamu davasında, katılan kurumun normal tarifeye göre bilirkişiye hesaplattırılan vergili ve cezasız gerçek zararının sanığa ödeme yeri ve süresi de belirtilir şekide ihtar edilerek, sanığın ödemesi halinde 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi, zarar karşılanmıyor ise sanığa kaçak elektrik kullanım bedelini hükümden önce ödemesi halinde TCK"nın 168/5. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanabileceği hususu hatırlatılıp, talep etmesi halinde zararı gidermesi için kendisine süre verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan KABULÜ ile Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/03/2019 tarihli ve 2019/143 değişik iş sayılı kararı ile verilen hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine,dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 16/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.