14. Hukuk Dairesi 2016/12042 E. , 2019/8881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11/08/2015 gününde verilen dilekçe ile İİK"nun 121. maddesine dayanan ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan ...’nın borcu nedeni ile İcra Hukuk Mahkemesinden yetki alarak borçlunun elbirliği halinde paydaşı olduğu 319 ve 278 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nin 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez.Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Bu durum kanun değişikliğinden kaynaklandığından usuli kazanılmış hak da oluşturmaz.
Somut olaya gelince; dosya içerisinde bulunan tapu kaydına göre dava konusu 319 parsel sayılı taşınmazda dava dışı ...’nın da hissedar oldukları ancak taraf olarak davada yer almadıkları, dava konusu 319 ve 728 parsel sayılı taşınmazların paydaşı ... mirasçısı borçlu ...’nın da taraf olarak davada yer almadığı anlaşılmaktadır. Taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre de, dava konusu taşınmazlarda ...’nın elbirliği mülkiyetine konu payı 10.10.2018 tarihli işlem ile paylı mülkiyete dönüştürüldüğünden borçlu dava konusu taşınmazda paylı malik durumundadır. Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden davacının İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı da kalmamıştır.
Anılan hissedarların usulüne uygun şekilde davaya taraf olarak katılımı sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 19.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.