17. Hukuk Dairesi 2019/3987 E. , 2019/8724 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1.
Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmiş, istinaf isteminin kısmen kabulü üzerine davalı ..., ... ve ... vekilleri tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ... aleyhine Erzurum 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/325 Esas sayılı dosyasından alacak davası açtıklarını ve 24.11.2011 tarihinde müvekkilleri lehine sonuçlandığını, yargılama devam ederken davalı ...’nin mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını 08.01.2007 tarihinde davalı ...’a onun da 07.12.2011 tarihinde davalılar ... ve ...’a devrettiğini, devre rağmen borçlunun taşınmazda oturmaya devam ettiğini, satışların muvazaalı olarak yapıldığını belirterek, bu satış işlemlerinin iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacıların alacağına ilişkin kararın temyizde olduğunu kesinleşmediğini, İİK’nun 277 ve devamı madde koşullarının oluşmadığını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ..., davacıların davayı açmakta hukuki yararlarının olmadığını, satışlarda muvazaanın olmadığını belirtmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, müvekkillerinin iyiniyetli olduğunu, davacıların dolandırıcılıktan yaptığı şikayetle ilgili olarak takipsizlik kararı verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Nüfus kayıtlarına göre, davalılardan ...’nin annesi ile ...’ın dedesinin kardeş oldukları, ...’ın babası ile davalı ...’ın annesinin kardeş oldukları, ...’ın babası ile ...’ın annesinin aynı zamanda davalılardan ...’nin eşinin eşi ... ile kardeş oldukları, davalılardan ...’nun davalılardan ...’ın eşi olduğu, dolayısıyla davalılar arasında yakın akrabalık olup birbirlerinin durumlarını bilmelerinin bekleneceği, davacıların murisi ile davalılardan ... arasında ortaklık bulunup adi ortaklığın münfesih olduğu tarih itibariyle tasfiye sonucu, usulü kazanılmış hak da gözetilerek, davacıların 167.800,00 TL alacaklarının bulunduğu, davacılardan ...’nin bu yükümlülükten kaçınmak için dava konusu taşınmazı yakın akrabalarına temlik ettiği, temliklerin davacıların alacaklarını elde etmelerinin önlenmesine yönelik ve muvazaalı olduğu sonucuna varıldığından bahisle davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalıların tümü tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi davanın BK’nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlem olduğu, davacılar tarafından davalı ... aleyhine açılan alacak davasının kabulüne karar verildiği (Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/420 Esas 2017/25 Karar sayılı kararı), kararın Yargıtay ilgili Dairesince onanarak kesinleştiği, dava konusu dairenin, davacılar tarafından açılan alacak davasından kısa bir süre sonra davalı ... tarafından satılması, tapudaki satış bedeli ile satış tarihindeki piyasa rayiç bedeli arasında fark olduğu, dairenin davalı ... tarafından tapuya göre satılmış olmasına rağmen halen davalı ... tarafından kira ödenmeden ikamet ediliyor olması ve davalılar arasındaki akrabalık bağı olduğu gerekçesi ile muvazaa iddiasının ispat edildiği kanaatine varıldığından, davalıların muvazaa iddiasının ispat edilemediğine yönelik istinaf itirazlarının reddi ancak dava konusu taşınmaz yönünden davacılara Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/420 Esas 2017/25 Karar sayılı ilamından kaynaklanan alacak ve fer"ileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi
gerekirken taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmesi doğru görülmediğinden bahisle, bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve yerine, taşınmazın devir işleminin davacıların alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalılar ..., ... ve ... vekillerince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ... ve ... vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 6.481,92 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ..., ... ve ..."ndan alınmasına 01/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.