Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakası davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Tebligat Kanunu"nun 21.maddesine göre, muhatap veya adına tebligatı kabule kanunen yetkili kimseler adreste yok ise tebliğ imkansızlığının söz konusu olduğu bu durumda tebliğ memuru Tebligat Tüzüğü 28. maddesine göre soruşturma işlemini yapmalıdır. Zira Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre kapıya yapıştırma tarihinin tebliğ tarihi kabul edilebilmesi için muhatap sadece tebligatın yapılacağı sırada adreste bulunmamalı ve fakat tevziat saatlerinden sonra o adrese geleceği belirli olmalıdır. (HGK. 13.10.1965 tarih ve 2/793-360; 16.09.1981 tarih ve 7/2371-604) Bu durumda davacı H.. E.."e yapılan tebliğ işlemi “muhatabın tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği” anlaşılamadığından usulsüz olup; hükmün, davacı H.. E.."e, Tebligat Kanunu"nun 21. ve Tebligat Tüzüğü"nün 28. maddeleri gözetilerek, usulüne uygun şekilde tebliğ edilip, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesinde öngörülen prosedür işletildikten sonra dosyanın temyize esas inceleme için Başkanlığımıza gönderilmek üzere, mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.