11. Hukuk Dairesi 2019/2859 E. , 2020/830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 10/01/2018 tarih ve 2016/271 E- 2018/35 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"nce verilen 06/05/2019 tarih ve 2018/844 E- 2019/289 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin endüstriyel yangın kombine poliçesi kapsamında sigortalısı olan dava dışı Burpiliç Entegre Gıda San. Tic. A.Ş. ile davalı ... arasında Etlik Piliç Bakım ve Yetiştirme Sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin sigortalısı Burpiliç A.Ş."ye ait civcivlerin bakım ve yetiştirme işinin davalıya ait kümeslerde ve onun gözetiminde yapıldığını, davalı tarafından işletilmekte olan kümeste 26.01.2016 tarihinde yangın meydana geldiğini, yangın nedeniyle 102.747,86 TL brolier tavuk hasarı ve 3.000,00 TL yem emtiası hasarı olmak üzere toplam 105.747,86 TL hasar oluştuğunu, hasar bedelinin 04.03.2016 tarihinde dava dışı sigotalı Burpiliç A.Ş."ye ödendiğini, davacı ... şirketinin poliçeden doğan sorumluluğunu yerine getirerek TTK 1481. maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğundan ödemek zorunda kaldığı tazminatı davalıdan talep etme hakkına sahip olduğunu, bu nedenlerle 105.747,86 TL"nin ödeme tarihi 04.03.2016"den itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığını, bu nedenle halefiyet davasının bir ticari dava sayılamayacağını, görev itirazları olduğunu, yangın nedeniyle telef olan broiler tavuk ve yanan yemde meydana gelen zarardan müvekkilinin sorumlu tutulmasının nedeninin açıklanmadığını, oluşan zarardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, 53. dönem kümes kontrol kartında yazılı olan civciv miktarı ile yangında ölen broiler tavuk miktarının uyuşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, yargılama konusu uyuşmazlığa sebep olan yangının çatı bölgesinden geçen kümes aydınlatması veya elektrikle çalışan cihaza ait yıpranmış elektrik tesisatından çıkan kıvılcımların çatı tavanına biriken tavuk yem tozu, gübre ve tüyleri tutuşturması sonucu çıktığı, davalının TBK 69. maddesi gereğince zarardan sorumlu olduğu, yangın nedeniyle davacı ... şirketinin sigortalısına 105.747,86 TL ödemede bulunduğu, ödediği bedeli zararın sorumlusu olan davalıya rücu edebileceği, bilirkişi raporunda zararın ayrıntılı olarak belirlendiği ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin davalının sorumluluğunu belirlerken 6098 sayılı TBK"nın 69. maddesine dayanmasının yerinde olmadığını, davalının davacı yanın sigortalısı ile arasındaki sözleşme gereği sorumlu tutulması gerektiğini, davalının sorumlu tutulması gereken miktarın davacı şirketin sigortalısına yaptığı ödemeden daha yüksek olduğu gerekçesiyle sonucu itibariyle ilk derece mahkemesince davanın kabulünün yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 353/1-b. 2. maddesi "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir." hükmünü haiz olup, anılan hüküm doğrultusunda İlk derece mahkemesinden farklı gerekçeyle karar veren Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair karar verilmesi yerinde görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının re"sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.