13. Ceza Dairesi 2019/8493 E. , 2019/12553 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116 ve 142/1-b maddeleri uyarınca 2 yıl ve 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/04/2018 tarihli ve 2017/100 esas, 2018/163 sayılı kararı ile aynı eylem nedeni ile açılan mükerrer dava sonucunda adı geçen sanığın 5237 sayılı Kanun"un 142/1-b, 116/1, 119/1-c, 62 ve 52. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 3.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/04/2018 tarihli ve 2015/376 esas, 2018/203 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 05/07/2019 gün ve 94660652-105-34-6874-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 17/07/2019 gün ve 2019/75090 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 07/05/2015 tarihli ve 2014/23497 soruşturma, 2015/19388 esas ve 2015/15559 sayılı iddianamesi ile İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesine sanığın, nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçlarından dolayı yargılaması amacıyla açılmış bir dava bulunması karşısında, aynı eylem sebebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 24/06/2015 tarihli ve 2014/66357 soruşturma, 2015/26005 esas ve 2015/20692 sayılı iddianamesi ile İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesine açılan mükerrer davanın, 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş olmasında isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesinde yer alan; “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak, aynı eylem nedeniyle İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/04/2018 tarihli ve 2017/100 esas, 2018/163 sayılı kararı ile mahkûmiyetine karar verilen ve temyiz edilmeksizin kesinleşen sanık hakkında mükerrer davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeyip, mahkûmiyet hükümleri kurulması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/04/2018 tarihli ve 2015/376 esas, 2018/203 K. sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle, sanık hakkında 24.06.2015 gün ve 2014/66357 soruşturma no, 2012/20692 esas sayılı iddianame ile açılan kamu davasının, aynı suçtan dolayı daha önce mahkûmiyet kararı verilmiş olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi uyarınca REDDİNE, hükmolunan cezaların ÇEKTİRİLMEMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 16/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.