13. Hukuk Dairesi 2016/2389 E. , 2017/6790 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketten ihale yolu ile 16.07.2012 tarih ve 1.411.490,00 TL bedelli 191 adet toplu taşıma otobüsüne... mal alımını gerçekleştirdiğini, bu kapsamda 30.11.2012 tarih ve 21809 yevmiye nolu ödeme emri belgesine istinaden ihale bedeli olan 1.411.490,00 TL ve 254.068,20 TL tutarındaki KDV davalı şirkete ödendiğini, ancak ihale kapsamındaki ihale bedeli içerisindeki KDV "nin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu gereğince ödenmemesi gereken KDV olduğu Sayıştay 5.Dairesinin 13.05.2014 tarihli ilamı ile tespit edildiğini, haksız ödenen 254.068,20 TL nin tahsili için ... 3.İcra Müdürlüğünün 2014/ 12607 Esas sayılı dosyası ile yapılan ilamsız icra takibine davalı şirket tarafından itirazda bulunulduğunu davalı şirketin borca itirazının haksız olduğunu, davalı şirketin sebepsiz olarak zenginleştiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı şirketin ... 3.İcra Müdürlüğünün 2014/ 12607 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine yaptığı haksız itirazın iptaline, haksız ödenen 254.068,20 TL tutarındaki KDV"nin KDV yi doğuran olay olan 30.11.2012 ve 21809 yevmiye nolu ödeme emri belgesine göre 30.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline ve % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, icra takibine dayanak gösterilen ... 5.Dairesinin 16.Temmuz 2014 ilam tarihli ve 233 ilam nolu ilamın hüküm kısmında takip tutarı meblağın davalıdan talep edilebileceğine ilişkin herhangi bir ifadeye yer verilmediğini, hatta talep edilen 254.068,20 TL nin kanunen sorumlusu olan ve tazmin etmesi istenilen kimselerin açıkça yer aldığını, söz konusu KDV bedelini Maliyeye ödediği için sebepsiz zenginleşmesinin olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı şirkete yersiz olarak ödenen KDV nin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali için eldeki davayı açmıştır. Davalı, sebepsiz zenginleşmesinin olmadığını, KDV nin maliyeye ödendiğini, ... ilamında sorumluların belirtildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, 3065 sayılı yasanın 8.maddesi gereğince fazla ve yersiz tahsil edilen KDV "nin ... Bakanlığı tarafından belirlenerek usul ve esaslara göre iade edileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7.1.2. maddesi gereğince ilgili mevzuat uyarınca hesaplanacak KDV "nin sözleşme bedeline dahil olmadığı, idare tarafından yükleniciye ödeneceği hüküm altına alındığı, davacının sözleşme hükmü gereğince ödenmesi gereken KDV alacağını davalıdan talep etme hakkına sahip olduğu gerekçesiyle 08.04.2015 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı taraf, KDV yi maliyeye ödediğini, sebepsiz zenginleşmesi olmadığını, düzeltme beyannamesi vermesi halinde de 2012 tarihinden sonra KDV beyannamesi borcunun olmadığını belirterek rapora itiraz etmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalının sözünü ettiği hususlar bilirkişi tarafından incelenmediği ve bu hususlar incelenmeksizin rapor tanzim edildiği ve bilirkişi raporunun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar incelenerek, davacın yersiz ödemesinden davalı şirketin sorumlu olup olmayacağı, davalının sebepsiz zenginleşmesinin bulunup bulunmadığı ve yine davalının 2012 sonrası KDV beyannamesinin bulunmamasının düzeltme beyannamesi vermesine etkisinin ne olacağı değerlendirilerek vergi hukuku ve uygulamaları konusunda uzman üçlü bilirkişi kurulundan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık rapor aldırılarak usulüne uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın davacıya, 4.340,00 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.