17. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5059 Karar No: 2019/8720 Karar Tarihi: 01.10.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5059 Esas 2019/8720 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2017/5059 E. , 2019/8720 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davası ile birleşen menfi tesbit davası üzerine yapılan yargılama sonunda asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine ilişkin verilen hüküm asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, ... Değerler Anonim Şirketi’nin Kadıköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/364 Esas sayılı dosyasından iflasına karar verildiğini, müflis şirketin iflastan önce mal kaçırma amacı ile 08.01.2010 tarihinde diğer davalı şirkete 1.321.000,00 TL gibi yüksek meblağlı bir havale yaptığından, haksız ve usulsüz olarak yapılan bu EFT işleminin iptali ile bu miktarın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ...Ş. vekili, müvekkili şirketin müflis şirketin iflasından önce, faaliyetin devam edebilmesi için çalışanların ücreti, kira, SGK, vergi gibi ödemeler yaptığını, bu ödeme tutarının 1.322.925,23 TL alacaklı hale geldiğini, 1.321.000,00 TL ödemeden sonra 197.162,93 TL alacaklı olduğunu, iflas idaresinin ödenen miktarın iadesi için tasarrufun iptali davası açtığından, müvekkili şirketin müflis şirketin bu miktar borcu olmadığının tespiti istemi ile menfi tesbit davası açmış, mahkemece davalar arasında irtibat bulunduğundan bahisle birleştirme kararı verilmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacı iflas idaresinin açtığı tasarrufun iptali davasının kabulüne, menfi tesbit davasının reddine karar verilmiş; hüküm, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, menfi tesbit davasının tefrik edildikten ve ayrı esasa kaydı yapıldıktan sonra, tasarrufun iptali davasının diğer ön koşullarının gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması halinde, gerçek bir borç ilişkisinin varlığı tasarrufun iptali davasını etkileyeceğinden bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...Ş."ne geri verilmesine 01/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.