18. Ceza Dairesi 2019/7006 E. , 2019/13388 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 02/10/2018 tarihli ve 2018/5310 soruşturma, 2018/37355 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Gaziantep 5. Sulh Ceza Hâkimliği"nin 21/11/2018 tarihli ve 2018/5250 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısı"nın, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısı"nın 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısı"nın soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, Türk Hava Yolları Lyon ofisinde satış müdürü olarak görev yapmakta olduğu sırada müştekinin mail adresine şüpheli tarafından, "Yıllar önce hiçbir iş bilgisi ve tecrübesi olmadan THY Nice gibi bir istasyona müdür olarak atanıyorsunuz", "Arkadaşınızın eşi, şefiniz Ahmet bey"le günlerinizi geçirirken bu evliliğin sonunu da hazırlıyorsunuz. Bir aileyi de bitiriyorsunuz", "Bu yanlışlardan ders alma yerine LYON"da da rahat durmuyor sizden yaş olarak küçük ama bekar Yasin Şahin beyle geçmişin bir değişik versiyonuna giriyorsunuz", "...Yalanlarınızı ortaya saçıyorsunuz. İşinde gücünde insanlara tezgahlar, kumpaslar kuruyorsunuz", "Hayat sizin gibi basit değil", "...Sizin diplomanızın da sorgulanması lazım bence", "Bu bitirdiğiniz insanların evlatlarıyla yıllar sonra çıkar mı acaba karşınıza" şeklinde mesaj gönderildiğinin iddia edildiği somut olayda, mesajların üzerinden gönderildiği internet IP numarasını kullanan şüpheli ..."ın müşteki tarafından tanınmadığının ve mesajların adı geçen şüphelinin internet hattının kullanılması suretiyle başkası tarafından gönderilmiş olabileceğinin belirtilmesi nedeniyle, şüpheli ..."ın beyanının alınarak var ise diğer şüpheli veya şüphelilerin tespit edilip ifadesi alındıktan sonra, mevcut delillerin atılı suçtan kamu davasının açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması gerektiği de gözetilmek suretiyle, hukukî durumun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturmaya dayalı olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği cihetle, itirazın belirtilen yönlerden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."" 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli şüpheyi uyandıracak delil(ler) bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli şüpheyi uyandıracak delil(ler) bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK"nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı"nın delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK"nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
CMK’nın 172/3. maddesinde ise; “Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi veya bu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"ne yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır.” denilmek suretiyle etkin soruşturma yapılması zorunluluğu vurgulanmıştır.
İncelenen dosyada; müştekinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, müştekiye yönelik hakaret suçunun işlendiği yönünde yeterli şüphenin dosyada mevcut olmasına rağmen fail tespiti bakımından Cumhuriyet Başsavcılığı"nca etkin bir soruşturma işleminin yapılmadığı, müştekinin bildirdiği maillerden gönderici tespiti yoluna gidilmediği, ayrıca şüphelinin tespit edilememesi durumda dahi dosya kapsamındaki suçla alakalı zamanaşımı süresine kadar araştırma faaliyetinin yapılmasının temin edilmediği, hal böyle iken müştekinin Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yaptığı itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Gaziantep 5. Sulh Ceza Hakimliği"nin 21/11/2018 tarihli ve 2018/5250 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 30/09/2019 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
Karşı Oy
Şüpheli hakkında hakaret suçundan yapılan soruşturma neticesinde Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı"nca kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş, şikayetçinin itirazı üzerine Gaziantep 5. Sulh Ceza Hakimliği"nin 21/11/2018 tarih 2018/5250 değişik sayılı kararı ile yapılan itiraz reddedilmiş Adalet Bakanlığı"nca etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle kanun yararına bozma isteminde bulunulmuş Dairemizce de talep kabul edilmiştir.
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup bir suçun oluşabilmesi için davranışın kişiyi küçük dürüşmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hakaretin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri ve rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil ve olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda şüphelinin müştekiye gönderdiği maillerin içerisinde kullandığı ifadelerin nezaket dışı, kaba hitap tarzı ve eleştiri niteliğindeki sözlerin müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığından şüpheli hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ve bu karara yapılan itiraz neticesinde Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen itirazın reddi kararında isabetsizlik bulunmamakla kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.