14. Hukuk Dairesi 2019/4282 E. , 2019/8863 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.09.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin ... 7. Noterliğinin 08.09.2004 tarih 24419 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile davalıya murislerinden intikal eden ve edecek olan 556 ada 2 parsel, 570 ada 3 parsel, 563 ada 1 parsel, 563 ada 2 parsel, 585 ada 1 parsel, 556 ada 1 parsel, 570 ada 4 parsel, 570 ada 1 parsel, 570 ada 2 ,5, 6, 7 parsellerdeki hisselerin adına tescilinden sonra hissenin net 1000 m2 lik kısmının 10.500,000TL bedelle satıldığını ve bedelin ödenmiş olduğunu, ... Kadastro Mahkemesinin 2003/27 Esas, 2004/19 Karar sayılı ilamı ile davalı adına tescilin yapıldığını, taşınmazlardaki davalı hissesinin 1000 m2 lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ifanın yetersiz veya imkansız olması halinde ifa yoksunluğundan kaynaklanan müspet zarar için taşınmazın rayiç değeri olarak şimdilik 10.500,00TL"nin davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 23.09.2013 tarihli dilekçesiyle; 563 ada 1 parsel, 563 ada 2 parsel, 585 ada 1 parsel, 556 ada 1 parsel, 570 ada 4 parsel, 570 ada 1 parsel, 570 ada 2 parsel, 570 ada 5 parsel, 570 ada 6 parsel, 570 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar için henüz ifa olanağı bulunmadığından açmış oldukları davanın atiye bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, satış vaadine konu taşınmazların imar uygulaması gördüğünü, imar zayiatları olduğunu, bazı yerlerde kamulaştırmalar yapıldığını, davacının 1000m2 lik talebinin gerçek durumla örtüşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir
Somut olayda; davalı ... ile davacı ... arasında ... 7. Noterliğinin 08.09.2004 tarihli 24419 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi uyarınca, ... muris ve murisi evvellerinden kendisine intikal eden ve etmesi lazım gelen bir kısım taşınmazlardaki hak ve hisseleri, kendi adına tescil edildikten sonra hissenin net 1000 m2"lik kısmını 10.500,00TL bedel karşılığı ...’e satmayı vaad etmiş, satış vaadi bedeli ... tarafından alınmıştır. Daha sonra ... Kadastro Mahkemesinin 13.06.2007 tarihinde kesinleşen 2003/27 Esas, 2004/19 Karar sayılı ilamı neticesinde davalı adına tapu kaydında tescil yapılmıştır. Yargılama sırasında davacı vekili bir kısım taşınmazlarda ifa olanağı bulunmadığı gerekçesiyle taleplerini atiye bırakmış, 556 ada 2 parsel ve 570 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tedavül görmüş tüm parselleri açısından davaya devam etmiştir. Her ne kadar davanın kabulüne karar verilmişsede, mahkemece itibar edilerek hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli değildir. Davalı, dava konusu taşınmazlar ile atiye bırakılan diğer taşınmazlardaki kendisine düşecek miras paylarının 1000 metrekaresinin satışını vaad etmiştir. Dava konusu taşınmazların imar uygulaması gördüğü, imar uygulaması gören parseller yönünden hüküm kurulurken ... kesintisinin nazara alınmadığı yönünde davalının temyiz itirazları vardır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazların imar uygulaması görüp görmediği, imar uygulaması görmüş ise ... kesintisinin nazara alınıp alınmadığı ve dava konusu 556 ada 2 parsel ve 570 ada 3 parsel sayılı taşınmazlarda vaad borçlusu ... tarafından satışa konu edilen 1000 metrekarenin bu taşınmazlardaki hissesine göre oranlama yapılarak söz konusu 1000 metrekarenin ne kadar paya denk geldiği belirtilmeden rapor hazırlandığı anlaşıldığından bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğundan söz edilemez. Açıklanan sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.