7. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/20 Karar No: 2014/240 Karar Tarihi: 14.01.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/20 Esas 2014/240 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2014/20 E. , 2014/240 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Alanya İş Mahkemesi Tarihi : 07/12/2012 Numarası : 2011/165-2012/524
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı vekili, davacının 01.06.1991-17.02.2011 tarihleri arasında önbüro müdürü olarak çalıştığını, ücretsiz izin sonrası 16.02.2011 de işbaşı yaptığını, ödenmeyen alacaklarını istediğini, ödenmeyince iş akdini haklı nedenle kendisinin feshettiğini, aylık ücretinin net 1.100,00 TL olduğunu iddia ederek kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ücret ile ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının ücretsiz izin sonrası işe başlamadığını, çalışmasının aralıklı olduğu, fazla çalışma yapılmadığını, hafta tatillerini kullandığının bordrodan anlaşılacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, davalı işveren tarafından Bölge Çalışma Müdürlüğüne çeşitli tarihlerde iş yerinde üçlü vardiya sistemi ile işçi çalışıldığı hususunda bildirimde bulunulduğu ve bu beyan dilekçelerinin ekinde vardiyalı çalışanlar listesinin ibraz edildiği görülmektedir. İlgili vardiyalı çalışanlar listesinde davacının da imzası bulunmaktadır. Davacının imzasını da içeren resmi belgeler ve davalı tanık beyanları doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılmadan davacı tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi hatalı olup bozma nedenidir. 3-Davacının hafta tatili alacağı davacı tanığı beyanları doğrultusunda kabul edilmiştir. Bilirkişi davacının bütün hafta tatillerinde çalıştığını kabul ederek hesaplama yapmıştır. Bölge Çalışma Müdürlüğü raporunda hafta tatili kullandırıldığının tespit edilmesi ve davalı tanıklarının da raporla örtüşen haftada 6 gün çalıştığına yönelik beyanları karşısında, Yargıtay 22. HD.sine ait davalı tarafından sunulan emsal dosyalar da dikkate alınarak hafta tatili çalışmalarının yeniden değerlendirilmesi için karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.