18. Hukuk Dairesi 2014/14171 E. , 2015/1877 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca,... İli ... İlçesi ... Köyü 1094 parsel sayılı taşınmazın irtifak kamulaştırma bedelinin tespiti ve irtifak hakkının idare adına tesisi ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 1100,00 m² lik kısmı kapama zeytin bahçesi olarak değerlendirilmiş olup, zeytin ağaçlarından elde edilen ilk ürün, cinsi itibarıyla borsada ve pazarda alınıp satılan ve ekonomik değer ifade eden bir ürün ise değerlendirmenin sadece bu ürün üzerinden yapılması gerekli olduğu halde, ayrıca sınai bir işleme tabi tutulduktan sonra elde edilen “zeytinyağı” üretimi de dikkate alınarak hesaplama yapan bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmiş olması,
2-Kamulaştırma bedeli hesaplanırken toplam zemin bedeli üzerinden irtifak değeri hesaplanıp, bulunan irtifak değerine ağaçların zarar gördüğü tespit edilmiş ise ve varsa ağaç bedeli eklenmesi gerekirken, tespit edilen ağaç bedelinin dava konusu taşınmazın toplam bedeline ilave edildikten sonra toplam bedel üzerinden irtifak bedelini hesaplayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 7840,00 m² lik kısmında enginar ürünü değerlendirmeye alınmış olup, enginarın 2011 yılına ilişkin kuru şartlarda dekar başına asgari ve azami verimine, kilogram başına toptan satış fiyatına ve dekar başına ayrıntılı üretim giderine ilişkin veri listesinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilip bilirkişi kurulu raporunun denetlenmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
4-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden bu yönden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.