Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9492
Karar No: 2019/3862
Karar Tarihi: 27.05.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9492 Esas 2019/3862 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/9492 E.  ,  2019/3862 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 81 parsel sayılı ve 527.242,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 101 ada 81 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu 108 ada 81 parsel sayılı taşınmazın mera parseli olduğu hususunda tutanak düzenlendiği, mahalli bilirkişi olarak da davacı ..."in imzasının bulunduğu, dava konusu 108 ada 81 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kendisinin kullanımında olduğu iddiasıyla açılmış olan davada, davacının talebinin haksız olduğu ve davacının, tutanaktaki imzası ile dava konusu taşınmazın mera parseli olduğunu kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye de yeterli değildir. Davacı ..."in, çekişmeli taşınmazın mera tutanağında mahalli bilirkişi olarak imzası bulunmakta ise de kişinin kendi aleyhine beyanı hukuki sonuç doğurmayacağı gibi kişinin kendi yeri hakkında bilirkişilik etmesi de hukuki sonuç doğurmayacağından davanın bu nedenle reddi yerinde değildir. 17.09.2007 tarihinde yapılan keşifte mahalli bilirkişisi, tutanak bilirkişisi ve davacı tanığının beyanlarında sınırları belli olan taşınmazın davacı ..."e ait olduğunu, taşınmazın babasından kaldığını, 20-25 yıldır davacının kullanımında olduğunu, mera ile ilgisinin olmadığını belirtmeleri ve zirai bilirkişi raporunda, taşınmazın tarla vasfında olduğunu üzerinde keşif tarihi itibari ile buğday hasat edildiğini, anız artıklarının olduğunu belirtmiş olduğu halde taşınmazın önceki niteliğinin, mera olup olmadığının, zilyetlik süresinin belirlenmesi yönünden yöntemince araştırma yapılmamış; hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahkemece öncelikle mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları dosya arasına getirtilmeli, mera tutanak tarihi olan 2007 yılından 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilmeli ayrıca bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, komşu köylerde ikamet eden ve davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, uzman 3 ziraat mühendisi, 1 fen elemanı ve 1 jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte çekişmeli mera parseli hakkında, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü ile mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, zaman içinde taşınmazların sınırlarında mera yönünde genişleme olup olmadığı hususları; taşınmazın mera vasfında olmadığının tespiti halinde taşınmazların öncesinde ne olduğu, ilk olarak kim tarafından ve ne şekilde kullanılmaya başlandığı, kim veya kimler tarafından imar ve ihya edildiği, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, kullanımın kim veya kimler tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmaz davacının murislerinden intikal etmiş ise ne sebeple davacıya kaldığı hususları tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde ve temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında rapor düzenlettirilmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazlar üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazların toprak yapısı ve niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü ile kalan mera parseli arasında doğal ya da yapay ayrıcı unsur olup olmadığı hususlarını ve çekişmeli bölümün meradan açma olup olmadığını irdeleyen, çekişmeli bölümün niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen rapor istenmeli ve çekişmeli her bölümün dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklamanın yeraldığı fotoğraflar raporlara eklenmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli, bu şekilde zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi