Davacı Ö.. K.. vekili Avukat H.. A.. tarafından, davalı K.. M.. aleyhine 24/04/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen 09/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kendisine ait A.. İlçesi, Ç..Köyü merkezinde bulunan 315 parsel sayılı taşınmaza ev yapmak için G..İ..başvurduğunu, ev yapmasında sakınca olmadığının bildirilmesi üzerine inşaata başladığını, taşınmazından yol geçeceği belirtilerek inşaatın davalı kurum tarafından mühürlenip durdurulduğunu, inşaata başladığı sırada taşınmazından yol geçeceğinin kendisine bildirilmediğini belirterek inşaata yapılmış olan harcamalara ilişkin oluşan maddi zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Mahkemece, inşaatın yapım izninin G.. İ.. tarafından verildiği, K.. M..ne yapılmış bir müracaat veya bu kurum tarafından verilmiş olan herhangi bir izin bulunmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davalı K.. M.. bir kamu tüzel kişiliği olup kural olarak işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Dava konusu olayda, davalı Kuruma husumet yöneltilerek, yasa ile verilmiş kamu görevini gereği gibi yerine getirmediği ileri sürülmüştür. Görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. İdarenin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı İdari Y.. K.. 2/1-b maddesi gereğince ilgili idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması ve husumete ilişkin hususun da idari yargıda değerlendirilmesi gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Dolayısıyla mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.