6. Ceza Dairesi Esas No: 2013/28982 Karar No: 2016/307 Karar Tarihi: 28.01.2016
Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2013/28982 Esas 2016/307 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Boyabat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın yağma suçundan mahkum edilmesine itiraz edildi. Yerel mahkeme hükmü temyiz edildi ve yapılan değerlendirme sonucunda; mahkemenin sanık hakkında dosya üzerinden inceleme yaparak hüküm verdiği ancak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun kasten yeni bir suç işlenmesi durumunda mahkeme hükmü açıklaması gerektiğini öngördüğü belirtildi. Mahkeme, savunma hakkını kısıtlamak suretiyle, duruşma açılmadan yazılı bir şekilde hüküm verdiği için itiraz kabul edildi ve karar BOZULDU. Kanun maddeleri olarak; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 148/1, 31/3, 62. maddeleri ve 765 sayılı Ceza Kanunu'nun 495/1. maddesi belirtilmiştir.
6. Ceza Dairesi 2013/28982 E. , 2016/307 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 6 - 2012/268374 MAHKEMESİ : Boyabat Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 19/09/2007 NUMARASI : 2007/36 (E) ve 2007/43 (K) SUÇ : Yağma
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mahkemece dosya üzerinden inceleme yapılarak sanık hakkında hüküm kurulmuş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece duruşma açılarak, sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkını kısıtlayacak biçimde, duruşma açılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 148/1, 31/3, 62. maddelerinin sanığın lehine olduğu gözetilmeden sanık hakkında 765 sayılı TCK"nın 495/1. maddesi ile uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. O.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.