Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3167
Karar No: 2020/4704
Karar Tarihi: 28.09.2020

Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma - Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/3167 Esas 2020/4704 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2020/3167 E.  ,  2020/4704 K.

    "İçtihat Metni"



    İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
    İtirazla İlgili Hükümler :Sanıklar ..., ... ve ... hakkında TCK 314/3 ve Suç : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etme


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    I- İTİRAZ KONUSU:
    Sanıklar ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan TCK 314/3 ve 220/7 maddeleri delaletiyle TCK’nın 314/2, 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi ile TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 63 maddeleri uyarınca ve sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3 ve 5 maddeleri ile TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyete dair Bingöl 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2018 tarih ve 2017/101-2018/156 sayılı kararının Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 04.02.2019 tarih ve 2018/2125 - 2019/325 sayılı kararı ile CMK’nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılarak sanıklar hakkında CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verildiği, mezkur karara karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi neticesinde; 04.02.2019 tarihinde usulüne uygun olarak kendisine tefhim edilen hükmü aynı tarihte müddedi muhafaza talebi ile gerekçe göstermeden temyiz eden ve gerekçeli kararın 11.02.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen CMK’nın 295/1. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal süre geçtikten sonra 22.02.2019 tarihinde temyiz dilekçesi veren Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının sanıklar hakkındaki temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca reddine dair Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 13.01.2020 tarih ve 2019/5421-2020/44 sayılı kararının kaldırılmasına ve sanıklar hakkındaki beraat hükümleri yönünden temyiz incelemesi yapılarak 07.05.2019 tarihli tebliğname doğrultusunda bozma kararı verilmesine dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.04.2020 tarih ve İtiraz-2019/42190 sayılı yazısı ile itiraz edildiği anlaşılmıştır.
    II- İTİRAZ NEDENLERİ:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.04.2020 tarih ve İtiraz-2019/42190 sayılı itirazında;
    "Bölge Adliye Mahkemeleri ceza daireleri tarafından verilen hükümler kural olarak temyize tabidir (CMK 286/1). Bu genel kuralın istisnaları CMK"nın 286/2 maddesinde sayılmak suretiyle belirtilmiştir. Temyiz eden, temyiz sebeplerinin temyiz başvurusunda göstermek zorundadır (CMK 294/1). Temyiz süresi hüküm yüzüne karşı açıklananlar yönünden tefhim tarihinden, yoklukta karar verilenler yönünden ise tebliğ tarihinden itibaren onbeş gündür. Bu süre içinde temyiz başvurusunda bulunduğu halde temyiz sebeplerini bildirmeyenler için CMK"nın 295.maddesinde temyiz süresinin bitiminden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlamak üzere yedi günlük bir ek süre verilmiştir. Bu ek süre yasa koyucu tarafından hak kayıplarını önlemeye matuf konulan bir süredir. Bu özelliği itibariyle herhalde temyiz süresini daraltan değil fakat özellikle sebep bildirme zorunluluğu bakımından bu süreyi genişleten bir etkiye sahiptir. Somut olayda duruşma açılarak verilen bu karara karşı karar tarihi olan 04.02.2019 günü Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından sanıklar aleyhine müddeti muhafaza talebi ile temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Gerekçeli kararın Cumhuriyet savcısına görüldüye gitme tarihi 11.02.2019 günü olup, Cumhuriyet savcısı tarafından 22.02.2019 temyiz gerekçelerini içeren temyiz dilekçesi verilmiştir. Yüksek Daire gerekçeli kararın onaylanarak Cumhuriyet savcısının UYAP görüldü ekranına düştüğü tarihi esas alarak yedi günlük süreyi belirlemiş ve bu süreden sonra verilen temyiz sebeplerini gösterir temyiz dilekçesini nazara almayarak temyiz isteminin sebep gösterilmemesi gerekçesi ile reddine karar vermiştir. Tefhimle 04.02.2019 günü temyiz süresinin işlemeye başladığı ve sürenin 19.02.2019 günü sona erdiği, Cumhuriyet savcısının 04.02.2019 günü temyiz sebeplerini içermeyen bir müddeti muhafaza dilekçesi ile hükmü temyiz etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi gerekçeli kararını 11.02.2019 günü onaylayarak Cumhuriyet savcısına UYAP sistemi üzerinden göndermiştir. CMK"nın 295. maddesinde yazılı sürenin bu tarihten itibaren başladığı kabul edildiğinde Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin bildirme süresinin 18.02.2019 günü bittiği, oysa ki hala hükmün temyiz süresinin sona ermediği, bu durumda ek sürenin temyiz süresinden önce bitmesi gibi çelişik ve yasal düzenlemenin ruhuna aykırı bir durumun ortaya çıktığı, bu itibarla Yüksek daire uygulamasının somut olay bakımından bir hak ve yetkiyi daraltıcı etki yaptığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle Cumhuriyet savcısının 22.02.2019 günlü temyiz sebeplerini içeren dilekçesinin, temyiz süresinin bitim tarihi olan 19.02.2019 esas alınarak yapılan hesaplamada CMK"nın 295. maddesinde yazılı yedi günlük ek süre içinde olduğu kabul edilerek temyiz isteminin esastan incelenmesi gerektiği düşüncesi ile Yüksek Dairenin temyiz isteğinin reddine dair kararına itiraz etmek gerekmiştir. (Sanıklar ... ve ... hakkındaki kararlar itiraz kapsamı dışındadır." şeklinde itiraz nedenlerinin belirtildiği görülmüştür.
    III- İTİRAZ DEĞERLENDİRİLMESİ:
    Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir (CMK. 286/1 m.). Temyiz yoluna kimlerin başvurabileceği aynı kanunun 260-262. Maddelerinde tahdidi olarak sayılmıştır. 5271 sayılı CMK"nın öngördüğü kanun yoluna başvurma yöntemi bakımından Cumhuriyet savcıları ile diğer başvurucular arasında bir ayrım yapıldığı, öngörülen yasal şartların Cumhuriyet savcıları yönünden daha katı uygulanması gerektiği görülmektedir (CMK. 273/5 m. Gibi). Hal böyle iken yargılama hukuku normlarının, savcının temyiz süresinin uzatılması sonucunu doğuracak biçimde sanık aleyhine yorumlanması yargılama hukukunun temel ilke ve amaçlarıyla bağdaşmaz.
    Olağan bir kanun yolu olarak düzenlenen temyiz davası yönünden de adil yargılanma hakkı kapsamındaki güvencelerin sağlanmasında zorunluluk bulunmaktadır. (AYM ..., B. No: 2015/1950, 22/2/2018, § 37), Anayasanın 36/1, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. maddeleri ile teminat altına alınan (AYM Özbakım Özel Sağlık Hiz. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd.Şti., B. No: 2014/13156,
    20.04.2017, § 34) ve bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek, uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelen (AYM Özkan Şen, B. No: 2012/791, 7/11/2013, § 52) Mahkemeye erişim hakkı bağlamında; kanun yoluna başvurma hakkının belli bir süre koşuluna bağlanmasının hukuki güvenlik ve istikrarın sağlanması gibi önemli ve meşru bir amaca hizmet ettiğinde (AYM ..., B. No: 2014/7805, 25/10/2017, § 59), şartları ve usulü açık bir şekilde ortaya konulmak şartıyla (AİHM Galstyan/Ermenistan Başvuru no; 26986/03 15.01.2007 t.) öngörülen usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doğurmayacağında (AİHM Sjöö/İsveç Başvuru no; 37604/97) kuşku yoktur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairelerince verilen temyizi kabil kararların temyiz süreleri, hükmün açıklanmasından (CMK. 291/1 m.) ya da tebliğ tarihinden (CMK. 291/2 m.) itibaren 15 gündür. Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır (CMK. 294/1). Aksi halde temyiz istemi gerekçesiz olduğundan bahisle reddedilecektir (CMK. 298/1). Bu nedenle kanun yollarına etkin başvuru hakkının kısıtlanmaması bakımından kanun vazıının aynı kanunun 295. maddesinde taraflara bir ek süre tanıdığı görülmektedir. Buna göre; "Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir."
    Somut olayda;
    04.02.2019 tarihinde tefhim edilen karara karşı aynı gün müddeti muhafaza talebinde bulunan Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının 11.02.2019 tarihinde tebliğ edilen kararla ilgili olarak temyiz sebeplerini bildiren 22.02.2019 tarihli dilekçesinin CMK"nın 291. maddesinde öngörülen 15 günlük ve 295. Maddesinde öngörülen yedi günlük yasal süre geçtikten sonra verilmesi sebebi ile süresinde ve sebepleri de içerir nitelikte olmadığı anlaşıldığından; Dairemizin kararında bir isabetsizlik bulunmamakla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmemiştir.
    IV-KARAR:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden itirazın REDDİNE, 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen (2) ve (3) fıkra hükümleri uyarınca itirazın değerlendirilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi