Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9651 Esas 2017/3481 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9651
Karar No: 2017/3481
Karar Tarihi: 28.11.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9651 Esas 2017/3481 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/9651 E.  ,  2017/3481 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl davada davacılar vekili, müvekkillerinin alacaklı bulunduğu ... 19. İcra Müdürlüğü"nün 2008/10676 E. sayılı dosyasından dava dışı borçlu ... adına kayıtlı taşınmaza haciz konulduğunu, taşınmazın ... 10. İcra Müdürlüğü’nün 2004/9614 E. sayılı dosyasından satılarak paraya çevrildiğini, ilk sırada ... 9.İcra Müdürlüğü’nün 2004/9614 E. sayılı dosyası olması nedeni ile satış bedelinin bu dosyaya gönderildiğini, ipotek alacaklısının öncelikli olduğundan bahisle 195.482,92 TL’nin sıra cetveli kesinleşmeden ipotek alacaklısına ödendiği, ancak dava konusu taşınmazın davalı lehine 100.000,00 TL bedelli olarak 31.12.2014 tarihine kadar ipotek edildiğini ve sürenin dolduğundan bahisle hukuki koruması kalmadığını, ayrıca ipotek alacağının da muvazaalı olduğunu öne sürerek sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davalı tarafından borçlunun taşınmasına konulan ipoteğin süresinin dolduğunu, ayrıca ipotekten kaynaklanan bu alacağın varlığına ve uygulanan faize de itiraz ettiklerini öne sürerek sıra cetvelinin iptali ile davalının payının müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, ipoteğin süresinin dolduğuna ilişkin beyanlara katılmadıklarını, ipoteğin ancak terkinle sona erebileceğini, ayrıca takiplerinin gerçek bir alacağa dayandığından bahisle muvazaa iddiasını kabul etmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davalının ipotekle teminat altına aldığı alacağının gerçek alacak olduğunu isbat edemediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.