(…Davacı vekili, müvekkilince taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca bir adet traktörün davalıya teslim edildiğini, davalının kira taksitlerini ödemede temerrüde düştüğünü, davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak sonuç alınamadığını belirterek sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olduğunun tespitine ve malların iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre davacı yanca gönderilen ihtarnamenin davalıya tebliğ edilemeden iade edildiği, davacının ilanen tebligat yaptırması gerektiği lüzumuna uymadığı, usulüne uygun ihtarname tebliğ edilemediği için davacı kiralayanın akdi feshetme hakkının doğmadığı, dolayısıyla dava koşullarının da gerçekleşmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklanan finansal kiralamaya konu malın iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesinin 74.maddesinde iş bu sözleşmeye taraf olan kiracı ve kefiller, iş bu sözleşmede beyan ettikleri adresin tebligat adresi olduğunu ve bu adrese gönderilecek her türlü tebligatın kendilerine yapılmış tebligat sayılacağını kabul ve taahhüt ederler.
Kiracı ve kefiller, iş bu sözleşme madde 55 hükümleri gereğince kanuni ikametgah adreslerinde meydana gelen değişiklikleri iş bu sözleşme hükümlerine uygun bir biçimde Fortise bildirmedikleri takdirde iş bu sözleşmede belirtilen adreslerine gönderilen tebligatların kendilerine yapılmış tebligat sayılacağını kabul ve taahhüt ederler” denilmektedir. Bu durumda mahkemece anılan sözleşme hükmü üzerinde durulup varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...)
gerekçesi ile dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan finansal kiralamaya konu malın iadesi ve sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Yerel Mahkemece kurulan ilk hükümle, davalıya 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanunu uyarınca usulüne uygun olarak ihtarname tebliğ edilmediğinden sözleşmenin feshedilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; davacının temyizi üzerine Yerel Mahkeme kararı Özel Daire"ce yukarıda belirtilen nedenlerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, sözleşmedeki 55 ve 74.md. hükümlerinin 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu"nun 25.md.si uyarınca genel işlem koşulu sayılması gerektiği ve geçersiz olduğu ve önceki gerekçesini de tekrarla eski kararda direnildiğine ilişkin hüküm kurulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşmeler sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, yerel mahkeme kararının usulüne uygun bir direnme kararı mı yoksa yeni bir karar mı olduğu, dolayısıyla temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
Somut olayda da Mahkemece önceki kararda değinilmeyen ve bozma ilamından sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 25.maddesinde düzenlenen genel işlem koşulu irdelenerek yeni bir hüküm kurulmuştur.
Bilindiği üzere;direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (HUMK. m.429).
Öyle ise,mahkemenin yeni bir delile veya bilgiye dayanması, ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olgunun yanında veya dışında yeni bir hukuki olguya dayanarak ve gerekçesini de bu yeni hukuki olgu yönünde değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceğinden,yerel mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu karar, yeni bir hukuki olguya dayalı, yeni bir hüküm niteliğindedir.
Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daire’ye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
S O N U Ç: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.