Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11346 Esas 2016/4717 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11346
Karar No: 2016/4717
Karar Tarihi: 17.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11346 Esas 2016/4717 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Müvekkilinin davalının yetkili bayisi olduğunu belirten davacı vekili, 5 adet çek verildiği ancak malların teslim edilmediğini iddia ederek menfi tespit davası açtı. Davalı vekili, yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulundu. Mahkeme, keşide yeri mahkemesinin yetkili olduğuna karar verdi ve dava kabul edildi. Ancak taraflar arasındaki sözleşmede yer alan yetki şartının göz önünde bulundurulmadığından kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozuldu. HMK'nın 17., 116/1-a, 117/2., 137. ve 138. maddeleri konusunda açıklamalarda bulunuldu.
19. Hukuk Dairesi         2015/11346 E.  ,  2016/4717 K.
"İçtihat Metni"


Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2015
NUMARASI : 2014/785-2015/267
.


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkilinin 2009 yılından itibaren davalının yetkili bayisi olduğunu, satın alacağı mallara ilişkin olmak üzere davalıya ileri tarihli 5 adet çek verdiğini, davalının malları teslim etmediğini belirterek, davalıya verilen 30.08.2012 tarih, 150.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın menfi tespit davası olup, davaya konu kambiyo senetlerinin keşide yerinin ...olduğu, çeke bağlı açılan davada keşide yeri mahkemesi de yetkili olduğundan davalının yetki itirazının reddine, toplanan delillere göre davanın kabulüne, davaya konu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığını tespitine, çekin davalı yönünden iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık bayi satış protokolü çerçevesinde avans olarak verildiği iddia edilen çek karşılığında mal teslim edilmemesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Anılan protokolde taraflar arasında doğabilecek ihtilafların çözümünde ... mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağına dair yetki şartı bulunmaktadır. 2009 tarihli protokolde yer alan yetki şartının davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 17. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Belirtilen Yasa hükmüne göre, “Tacirler veya kamu tüzel kişilikleri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilir. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmiştir.


HMK"nın 17. maddesinde hükme bağlanan yetki münhasır yetki niteliğindedir. Aynı Kanun"un 448. maddesi uyarınca bu Kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. HMK"nın 116/1-a maddesi uyarınca kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itirazlardan olup, aynı Kanun"un 117/2. maddesi uyarınca ilk itirazlar dava şartlarından sonra incelenir, aynı maddenin 3. fıkrasına göre ilk itirazlar ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır. HMK"nın 137. maddesinde ise, mahkemenin ön inceleme de dava şartlarını ve ilk itirazları inceleyeceği, 138. maddesinde ise öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceği, gerektiği takdirde kararını vermeden önce bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince, taraflar arasındaki bayi satış protokolünde ... mahkemeleri yetkili kılınmış olduğundan protokoldeki yetki şartı gözetilerek ilk itiraz değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 17/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.