4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2198 Karar No: 2016/134 Karar Tarihi: 11.01.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/2198 Esas 2016/134 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/2198 E. , 2016/134 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı .... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/04/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... Adliyesinde bekçi olarak görev yaptığını, davalının 25/04/2012 tarihinde kendisine yönelik gerçekleştirdiği darp ve tehdit eylemi nedeniyle ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/611 esas, 2014/203 karar sayılı dosyası ile cezalandırılarak eylemlerinin hukuka aykırılığının tespit edildiğini belirterek uğramış olduğu manevi zararının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının uğramış olduğu darp ve tehdit neticesinde elem ve acı çektiği sabit olmakla davalıdan manevi tazminat talep etmesinin haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47 ve 49. maddelerine (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 56 ve 58. maddelerine) göre hâkimin manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Diğer yandan hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hâkimin hak ve nısfetle hüküm vereceği MK.m.4’de belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişimi, yaralanmanın niteliği ve sarf edilen sözler ile yukarıda anılan ilkeler göz önüne alındığında davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.