1. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7040 Karar No: 2018/666 Karar Tarihi: 01.02.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/7040 Esas 2018/666 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2015/7040 E. , 2018/666 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları ...’nun, 2700 ada 37 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümü dava dışı mirasçı ...’nin yakın arkadaşı olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, işlem sırasında mirasbırakan hakkında sağlık kurulu raporu alınmadığını, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişler, aşamada ehliyetsizlik iddialarından vazgeçmişlerdir. Davalı, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirasbırakanın tüm mirasçılarının davada taraf olmadığı gerekçesiyle taraf teşkili yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."nun kayden maliki olduğu 2700 ada 37 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümü 04.12.2006 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği, 1919 doğumlu mirasbırakanın 04.11.2013 tarihinde öldüğü geriye mirasçıları olarak davacılar ile dava dışı ..."nin kaldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların dayanağını 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı oluşturmaktadır. Anılan kararda kabul edilen ilke ve varılan sonuç şudur: miras hukuku çiğnenen tüm mirasçılar görünürdeki satış akdinin muvazaalı, gizli bağış sözleşmesinin ise yasada öngörülen biçim koşulunu taşımadığını ileri sürerek dava açabilirler. Buradaki en önemli husus, mirasbırakanın işlemi mirasçılarını aldatmak amacı ile yapmasıdır. Aldatılmak istenen tüm mirasçılar muvazaalı işlemin dışında kalan ve zararlarına işlem yapılan üçüncü kişi durumundadırlar. Böyle olunca da, muris muvazaasına dayalı davalarda dava konusu hak halefiyet yolu ile mirasbırakandan geçmesine rağmen, dava açma hakkı halefiyete dayanmayıp aleyhine haksız işlem yapılan mirasçının kendisine ait haktan doğmaktadır. Bu tür olaylarda mirasbırakanın iradesi ile mirasçının yararı çatışmaktadır. Bir bakıma mirasçı yasal haklarını mirasbırakana karşı korumaya çalışmaktadır. Mirasbırakanın istediği bir davayı değil, mirasbırakanın iradesine karşı bir dava açmaktadır. Tüm bu nedenlerle de dava açan mirasçı ya da mirasçılar miras payları oranında iptal-tescil isteyebilirler. Hal böyle olunca, davacıların talebinin terekeye döndürme olmayıp, miras payları oranında tapu iptal tescil olduğu da gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddi doğru değildir. Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.