3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12855 Karar No: 2019/16975 Karar Tarihi: 25.09.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/12855 Esas 2019/16975 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkemede, kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından sanık hakkında mahkumiyet hükümleri kurulmuştur. Ancak müşteki olarak yer almamış olan kişinin temyiz hakkı bulunmadığından müşteki vekilinin bu hususta istemi reddedilmiştir. Sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz sebepleri incelendiğinde, mala zarar verme suçundan yargılanan sanık hakkındaki mahkumiyet hükmü kesindir. Ancak kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü, haksız tahrik hükümleri gözetilmeden eksik ceza tayini yapıldığı gerekçesiyle bozulmuştur. Kararda, 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle 5320 sayılı CMK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 86/3-e yerine 86/3. maddesi şeklinde eksik gösterilmesi ve 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi gereğince asgari seviyede haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği hususlarına yer verilmiştir. Kanunlar: 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi, 5320 sayılı CMK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un geçici 2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 86/3 ve 29. maddeleri, 6723 sayılı Kanun'un 33
3. Ceza Dairesi 2019/12855 E. , 2019/16975 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; sanık müdafiin, sanık hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerini; katılan ve müşteki vekilinin ise kasten yaralama, tehdit ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin tamamını temyiz ettiği anlaşılmakla yapılan incelemede; 1) Sanık ... hakkında müşteki ..."ya karşı tehdit suçundan beraat, mala zarar verme suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik müşteki vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde; Müşteki ..."nın 23.05.2013 tarihli celsede alınan beyanında, sanıktan şikayetçi olduğunu ancak kamu davasına katılmak istemediğini beyan ettiği anlaşılmakla, usulüne uygun şekilde katılan sıfatını almayan müştekinin temyiz hakkı bulunmadığından, müşteki vekilinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2) Sanık ... hakkında müşteki ..."ya karşı mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiin temyiz sebeplerinin incelenmesinde; Sanık hakkında, müştekinin zararının giderilmediği gerekçesi ile 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesi gereğince, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede; Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanık müdafiin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 3) Sanık ... hakkında katılan ..."e karşı tehdit suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 4) Sanık ... hakkında katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiin ve katılan vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; a) Sanık hakkında hüküm kurulurken uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nin 86/3-e yerine TCK"nin 86/3. maddesi şeklinde eksik gösterilmesi, b) Sanık ve katılanın olayın çıkış sebebini ve gelişimini farklı şekilde anlattıkları, tarafsız tanık anlatımının bulunmadığı, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği anlaşılmakla, şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereğince asgari seviyede (1/4) oranında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği gözetilmeden, yeterli gerekçe de gösterilmeden (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin ve katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.