11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1869 Karar No: 2019/9367
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1869 Esas 2019/9367 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 2014 yılında sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı verdi. Sanığın savunma hakkı kısıtlanmadığı tespit edildi ve ceza hukuku kanununun 53. maddesi Anayasa Mahkemesi iptal kararı sonrası yeniden değerlendirildi. Deliller incelendikten sonra hükümde bir isabetsizlik görülmedi ve karar onandı. Ancak, karşı oy veren üyenin belirttiği gibi, sanığın başka bir suçtan hükümlü olduğu ve hüküm verildiği oturumda hazır edilmediği ve savunma hakkının kısıtlandığı belirlendi. Bu nedenle yerel mahkeme kararı, ceza hukuku kanununun 196/4 ve 5 maddeleri uyarınca savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle bozulması gerektiği belirtildi. Kanun maddelerine göre, sanık mutlaka hazır edilmeli ve son savunması ve son sözü sorulmalıdır.
11. Ceza Dairesi 2019/1869 E. , 2019/9367 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın 27.05.2014 tarihli ve 11.12.2014 tarihli talimat mahkemesince alınan savunmalarında duruşmalardan bağışık tutulma talebi bulunduğu, savunma hakkının kısıtlanmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir. 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı arttırıcı ve azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.12.2019 tarihinde sanığın savunma hakkının kısıtlanmadığına dair ön sorun yönünden Üye ...’ın karşı oyu ve oy çokluğu ile esas yönünden ise oy birliğiyle karar verildi. KARŞI OY
Dairemizin 12/12/2019 tarih, 2019/1869 Esas, 2019/9367 Karar sayılı çoğunluğun onama gerekçesine aşağıda belirttiğim gerekçe ile katılmıyorum. Yerel mahkemece sanığın yokluğunda hüküm verildiği oturumda bir başka suçtan yargı çevresi dışında hükümlü olduğu anlaşılmaktadır. Yargı çevresi dışında bir başka suçtan hükümlü sanığın karar duruşmasına getirilmemesi ya da CMK’nin 196/4. maddesi kapsamında SEGBİS yöntemi ile son savunma ve son söz hakkının hatırlatılmaması savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurmuştur. CMK’nin 196/5. maddesine göre; “..Yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki.. nakledilmiş olan sanığın, sorgusu yapılmış olmak koşulu ile hazır bulundurulmasına gerek görmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir.” Dolayısıyla hükmün verildiği oturumda sanığın mutlaka hazır edilmesi ve son savunmasının sorulması ve son sözünün verilmesi zorunludur. Getirmenin fiilen mümkün olmadığı durumlarda da CMK’nin 196/4. maddesi kapsamında SEGBİS yöntemi ile son savunmasının sorulması ve son sözünün verilmesi mümkündür. Yerel mahkemece yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışında bir başka suçtan hükümlü bulunan sanıkla ilgili olarak CMK’nin 196/4 ve 5. fıkralarına aykırı davranılmak suretiyle son savunması sorulmamış dolayısıyla son sözü de verilmeyerek savunma hakkı kısıtlanmıştır. Bu sebeplerle yerel mahkeme kararının öncelikle CMK’nin 196/4 ve 5. maddeleri kapsamında savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesi ile bozulması gerektiği düşüncesindeyim. 12/12/2019