Dolandırıcılık - kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/9461 Esas 2020/9692 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/9461
Karar No: 2020/9692
Karar Tarihi: 08.10.2020

Dolandırıcılık - kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/9461 Esas 2020/9692 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, dolandırıcılık suçundan beraat ederken, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçundan mahkûm edildi. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bir önceki kararı uyarınca doğrudan zarar görmeyen bir kişinin kamu adına katılma hakkının bulunmadığı belirtildi ve katılma kararı hukuki değerden yoksun bulunduğu için katılan vekilinin temyiz incelemesi reddedildi. Sanık müdafii, hükümden sonra sanığın öldüğünün tespit edildiğini ve davasının düşürülmesi gerektiğini belirtti. Bu nedenle hüküm bozuldu ve 187/1, 43, 62, 52, 51 sayılı TCK maddeleri incelendi.

15. Ceza Dairesi 2020/9461 E. , 2020/9692 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma
HÜKÜM : Dolandırıcılık suçundan beraat TCK"nın 187/1, 43, 62, 52, 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan ... vekili; kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Katılan ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Sanığın işlediği iddia olunan dolandırıcılık suçundan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.11.2016 tarihli ve 2016/20-830 esas, 2016/412 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçlarından doğrudan zarar görmeyen ...’nın kamu adına katılma hakkının bulunmadığı ve yerel mahkemece yanılgılı biçimde verilen katılma kararı hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz etme hakkı vermeyeceğinden, katılan vekilinin temyiz inceleme başvurusunun 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Sanığın hükümden sonra 26/02/2017 tarihinde öldüğünün UYAP sistemi aracılığıyla MERNİS"ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 08/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.