Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/1825 Esas 2016/105 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1825
Karar No: 2016/105
Karar Tarihi: 11.01.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/1825 Esas 2016/105 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/1825 E.  ,  2016/105 K.
"İçtihat Metni"




MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2014
NUMARASI : 2013/546-2014/512


Davacı B.. T.. tarafından, davalı B.. A.. aleyhine 02/12/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, özel görüşmenin kayda alınarak ifşa edilmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile aralarında görülmekte olan ceza davasında kanıt olarak kullanmak amacıyla davalının özel görüşmelerini kaydederek mahkemeye delil olarak sunduğunu, görüşmelerin içeriği de dikkate alındığında bu eylemin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, kaydı savunma amaçlı aldığını, yargılamanın gizli oturumla yapıldığından mahkeme heyeti dışında kimsenin haberdar olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı içerdiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği T.. K..’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişim şekli, taraflar arasındaki ilişki durumu ve ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde hükmedilen tazminat fazladır, daha alt düzeyde tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.