11. Ceza Dairesi 2019/7460 E. , 2019/9357 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Atatürk"ün hatırasına alenen hakaret, tehdit ve hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık ... hakkında 03.02.2014 ve 04.02.2014 tarihli hakaret fiilleri nedeniyle verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanık ve müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre sanık ve müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
Aleniyet, hakaret eyleminin herkesin duyabileceği, görebileceği ve sayısı belli olmayan birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olması anlamına gelmektedir. Aleniyet nedeniyle artırım yapılmasının amaçlarından biri mağdurun onur ve şöhretinin, fiili başkalarının duyması veya duymasına açık olması nedeniyle daha fazla zarar görmesi diğeri ise hukuka aykırılık teşkil eden fiilin bizatihi aleni olarak icra edilmesidir. Somut olayımızda, Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda hükümlü olan sanığın, kalmakta olduğu D blok D-2 nolu oda ile cezaevinde “kapıaltı” olarak tabir edilen yerde ceza infaz kurumu personellerine yönelik gerçekleştirdiği hakaret fiillerinde aleniyet unsurunun gerçekleşmediği gözetilmeden TCK’nin 125/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla cezalar tayin edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, 04.02.2014 tarihli hakaret fiili nedeniyle verilen hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun’un 125/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak, sonuç cezanın "1 yıl 3 ay" hapis cezasına indirilmesi, 03.02.2014 tarihli hakaret fiili nedeniyle verilen hüküm fıkrasından da, 5237 sayılı Kanun’un 125/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak, TCK"nin 43/2. maddesinin tatbiki suretiyle belirlenen cezanın ""1 yıl 3 ay"", TCK"nin 29/1. maddesinin uygulanması suretiyle hükmolunan sonuç cezanın ise ""11 ay 7 gün"" olarak belirlenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında Atatürk"ün hatırasına alenen hakaret etmek ve tehdit suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ve müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
1-5816 sayılı Kanunun 1/1. maddesinde düzenlenen suçun gerçekleşmesi için hakaret eyleminin alenen işlenmesi gerektiği, aleniyet unsurunun gerçekleşmesi için ise, olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, olay tarihinde Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda hükümlü olan sanığın, kalmakta olduğu D blok D-2 nolu oda içerisinde gerçekleştirdiği eyleminin aleniyet unsuru taşımadığı ve bu itibarla suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Hüküm tarihinden sonra, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 12. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK’nin 75. maddesi uyarınca, sanığa yüklenen TCK"nin 106/1(son) maddesinde düzenlenen tehdit suçunun, ön ödeme kapsamına alındığı anlaşıldığından, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekliliği,
3-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.