Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/5-1331
Karar No: 2013/404
Karar Tarihi: 27.03.2013

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/5-1331 Esas 2013/404 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2012/5-1331 E.  ,  2013/404 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Pasinler Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/02/2012
    NUMARASI : 2011/142-2012/35

    Taraflar arasındaki “tapu iptali ve irtifak hakkı tescili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pasinler Asliye Hukuk Mahkemesi"nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.12.2006 gün ve 2005/203 E. 2006/273 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, önce Yargıtay 5. Hukuk Dairesi"nin 17.07.2007 gün ve 2007/5991 E., 2007/9555 K. sayılı kararıyla onanmış; sonrasında taraf vekillerinin karar düzeltme talebinin kabulü ile yine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi"nin 13.05.2010 gün ve 2009/19493 E. 2010/8650 K. sayılı ilamı ile;
    “…2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 36. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davasının kabulüne dair hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı idare vekilinin temyizi de olduğu halde karara yazılmamış, hüküm Dairemizce onanmış, bu onama kararına karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre davacı idare vekilinin karar düzeltme istemleri HUMK.nun 440. Maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından reddine,
    Dahili davalı R. G.vekilinin karar düzeltme istemine gelince;
    14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5341 sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Yasasının 12. maddesinin 3. fıkrasında yapılan değişiklikle 10 yıllık hak düşürücü sürenin, taşınmazın niteliğine yahut devlet veya diğer kamu tüzel kişiliği dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanacağı yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış davalarda da uygulanır hükmü getirilmiştir.
    Bu nedenle kadastro tespit tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden, dahili davalı R.G. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne,
    Dairemizin 17.07.2007 gün ve 2007/5991-9555 sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince bozulmasına…”
    gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN: Davalı R. G. vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 36. maddesine dayalı tapu iptal ve irtifak hakkı tescili istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece; davacının irtifak hakkının kadastro işlemlerinden önce tesis ve tescil edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraf vekillerinin temyizi üzerine karar, Özel Daire tarafından; yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, önceki gerekçeler yanında “3402 sayılı Kadastro Yasasının 12. maddesinin 3. fıkrasının Anayasa Mahkemesi"nin 12/05/2011 tarih ve 2009/31 E-2011/77 K sayılı olup 23/07/2011 tarih 28003 tarihli RG"de yayınlanan kararı ile iptal edildiği; böylelikle bozma gerekçesinin yargılama devam ederken ortadan kalktığı” gerekçesi ile, bozmadan sonra gerçekleşen iptal olgusuna dayalı olarak direnildiğinden bahisle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, bozma kararının dayanağını teşkil eden kanun maddesinin, bozma sonrası Anayasa Mahkemesi"nce iptal edilmesi ve mahkemece verilen kararın da bozmadan sonra ortaya çıkan bu iptal olgusuna dayanması karşısında, temyize konu kararın yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Daire"ce mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme, bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli, gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi). Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Somut olayda ise; yerel mahkeme, temyize konu kararında, ilk kararının gerekçesinde yer vermediği “3402 sayılı Kadastro Yasasının 12. maddesinin 3. fıkrasının Anayasa Mahkemesi"nin 12/05/2011 tarih ve 2009/31 E-2011/77 K sayılı olup 23/07/2011 tarih 28003 tarihli RG"de yayınlanan kararı ile iptal edildiği, böylelikle bozma gerekçesinin yargılamamız devam ederken ortadan kalktığı” gerekçesine yer vererek yeni bir hukuki olguya dayalı olarak direnme olarak adlandırdığı kararı vermiştir.
    Görüldüğü üzere, direnme kararının dayanağını ilk kararın Özel Daire"ce incelenmesi aşamasında ortada olmayan ve bozma kararı verilmesinden sonra gerçekleşen, Anayasa Mahkemesi"nce davanın yasal dayanağını oluşturan hükümleri etkileyen, iptal olgusu oluşturmuş ve açıkça gerekçede bu husus ele alınarak sonuca varılmıştır.
    Bu durumda, Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozmadan esinlenilerek ilk karardan ve bozmadan sonra ortaya çıkan Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararı esas alan, Özel Daire tarafından tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu duraksamadan uzaktır.
    Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daire"ye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire"ye gönderilmelidir.
    S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı R. Göşker vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK 440/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi