15. Hukuk Dairesi 2013/6556 E. , 2014/5688 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İstanbul/Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :18.04.2013
Numarası :2013/145-2013/125
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında 23.02.2006 tarihli üretim sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı, davalı tarafından gönderilen 18.04.2006 tarihli sipariş emrinde gösterilen ürünlerin üretildiğini, ancak davalı tarafından takibe konu olan bakiye iş bedeline ilişkin 13.05.2008 tarih ve 64101 nolu 32.141,64 TL tutarlı fatura bedelinin ödenmediğini iddia etmiş; davalı ise faturanın ve faturaya konu ürünlerin taraflarına teslim edilmediğini, ayrıca sözleşme süresinin bir yıl olduğunu, sürenin bitmesi nedeniyle geçersiz sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme tarafından hukukçu ve mali müşavir bilirkişilerden ayrı ayrı rapor alınmıştır. Hukukçu bilirkişi 06.04.2011 tarihinde düzenlediği raporunda, sözleşmenin 7/son maddesi uyarınca davacının aldığı sipariş emrini teyit ettiğini 3 iş günü içerisinde davalıya yazılı olarak bildirmediğinden artık kabul ettiği belli olmayan sipariş emri gereği ürettiğini iddia ettiği ancak teslim etmediği ürünlerin davalı tarafından teslim alınmış sayılacağının kabulünün doğru olmadığını, bu nedenle davacının iş bedeline hak kazanmadığı yönünde görüş bildirmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 17.09.2012 tarihli raporda ise, sözleşmenin 7. maddesinin çok açık olduğu, sipariş üzerine üretilen ürünleri teslim alma yükümlülüğünün davalıya ait olduğu belirtilerek davacının talebinde haklı olduğu, 05.02.2013 tarihli ek raporda da fatura konusu ürünlerin üretim artığı ve ham ürünler olduğu, bu durumda sözleşmenin 11. maddesi uyarınca karar verme yetkisinin davacıya ait olduğu yönünde görüş belirtilmiştir. Gerek taraflar arasında akdedilen sözleşmeden gerekse de sipariş formundan sözleşme konusu edimin yazar kasa üretimine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Fatura konusu malzemelerin sözleşme kapsamında üretilen ürünlerden olup olmadığı teknik bilgiyi gerektirmesine rağmen mahkemece hukukçu ve malî müşavirden alınan bilirkişi raporları ile yetinilmiştir. Yetersiz bilirkişi raporlarıyla hükme varılması doğru olmamıştır (6100 sayılı HMK"nın 266 ve 281/3. mad.). Bu nedenle mahkemece konunun uzmanı makine mühendisi teknik bilirkişiye malzemeler incelettirilerek faturadaki malzemelerin sözleşme kapsamında üretimi kararlaştırılan ürün ile ilgili olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı, taraf itirazları da karşılanacak şekilde denetime elverişli rapor alınıp hüküm kurulmalıdır. Yetersiz bilirkişi raporları ve eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.