Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13188 Esas 2016/4695 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13188
Karar No: 2016/4695
Karar Tarihi: 17.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13188 Esas 2016/4695 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı banka tarafından başlatılan icra takiplerinin dayanağı olan kredi sözleşmelerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, sözleşmelerin davacının verdiği vekaletnameye istinaden dava dışı vekil tarafından imzalandığını iddia etmiştir. Mahkeme, sözleşmelerin davacının yetkili vekili tarafından imzalandığını ve davacının kullanılan kredilerden haberdar olmadığına dair iddiasının vekalet iç ilişkisini ilgilendirdiği gerekçesiyle davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar vermiştir. Ancak, ihtiyati tedbir kararı olmadığı için İcra ve İflas Kanunu'nun 72/4 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatı verilemeyeceği tespit edilmiştir. Karar, sair temyiz itirazlarının reddine ve hüküm BOZULMASINA karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 72/4 maddesi, bir alacağın ödenmesi için yapılan takipte borçlu tarafından asıl borca ek olarak ayrıca kötü niyetle uğratılan zararların da ödenmesine karar verilebileceğini belirtir. Ancak, ihtiyati tedbir kararı verilip, icra takibi durdurulmadığı sürece kötü niyet tazminatı verilemez.
19. Hukuk Dairesi         2015/13188 E.  ,  2016/4695 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkili hakkında .. 1. İcra Müdürlüğü"nün 2014/219 ve 2014/222 Esas sayılı dosyalarında başlatılan icra takiplerine dayanak kredi sözleşmelerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu kredi sözleşmelerinin davacının verdiği vekaletnameye istinaden dava dışı vekil.. tarafından imzalandığını, 2014/219 Esas sayılı dosyanın borcu kapandığından bu dosya bakımından davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davaya konu sözleşmelerin davacının yetkili vekili tarafından imzalandığı, davacının kullanılan kredilerden haberdar olmadığına dair iddiasının vekalet iç ilişkisini ilgilendirdiği, vekaletnamenin sahteliğini iddia etmeyen davacının bu hususu bankaya karşı ileri süremeyeceği gerekçesiyle davanın reddi ile 2014/222 Esas sayılı dosya yönünden şartlar oluştuğundan davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilip, icra takibi durdurulmadığı sürece İİK."nın 72/4. maddesi uyarınca kötü niyet tazminatı verilemez. Somut olayda bu yönde bir ihtiyati tedbir kararı olmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.