Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/16196
Karar No: 2014/3414
Karar Tarihi: 27.03.2014

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2012/16196 Esas 2014/3414 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Belediye başkanı ve çalışanları görevi kötüye kullanma suçundan yargılanmışlardır. Müştekilerin müdahil olacak yeterliliğe sahip olmadıklarına karar verilmiştir. Sanık H.K. hakkında beraat kararı verilmiştir. Dosya incelenerek mahkeme kararı BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri ise şöyledir: CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN (5320) Madde 8, CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 232, TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 7, TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 257, CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 317.
5. Ceza Dairesi         2012/16196 E.  ,  2014/3414 K.
  • GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA
  • ZİNCİRLEME SUÇTA SUÇ TARİHİ
  • DOĞRUDAN ZARAR GÖRMEYEN BELDE HALKININ BELEDİYE BAŞKANI VE ÇALIŞANLARININ YARGILAMASINA KATILMA HAKKI
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN (5320) Madde 8
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 232
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 7
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 257
  • CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 317

"İçtihat Metni"

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Belediye başkanı ve çalışanları olan sanıkların görevi kötüye kullanma suçundan yargılandıkları davada müdahil sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmeleri söz konusu olmayan, belde halkından olmak dışında bir sıfatı bulunmayan müştekiler O.. T.. ve H.. K.."nun usulsüz olarak katılmalarına karar verilmesi hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden vekillerinin; sanık H.. K.. hakkında verilen beraet hükmünün gerekçesine yönelik olmayan temyizde hukuki yararı bulunmadığından müdafiinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca reddiyle; incelemenin, müdafiinin sanık A.. K.. hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Davaya dayanak teşkil eden 30/07/2007 tarihli iddianame; sanığın 31/12/2004 tarihine kadar gerçekleştirdiği iddia edilen eylemlerini kapsamakla birlikte, Keskin Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2009 tarih, 2008/205 Esas, 2009/4 sayılı Kararı ile birleşen dosyaya dayanak teşkil eden 20/08/2008 tarihli iddianamenin sanığın 22/12/2005 tarihine kadar işlediği iddia edilen eylemlerini kapsadığı; birleşen dosyanın suç tarihi, ilk iddianamenin düzenleme tarihi öncesine rastlamakla hukuki kesintinin oluşmadığı, sanığın eylemlerinin sübutu halinde zincirleme suç olarak kabul edileceği ve zincirleme suçlarda suç tarihinin son suçun işlendiği tarih olarak kabul edilmesi gerektiği, bu tarihin 22/12/2005 olduğu nazara alındığında, sanık hakkında 765 sayılı TCK hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilmeden bu yasaya göre mahkumiyet hükmü kurulması,
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257. maddesinde tanımlanan görevi kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için norma aykırı davranışla beraber "kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız menfaat sağlanması" gerektiği, bu sonuçları doğurmayan norma aykırı davranışların suç olarak kabul edilemeyeceği nazara alınmadan ve somut olayda söz konusu hususların ne şekilde gerçekleştiği karar yerinde tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında 22/12/2005 olan suç tarihinin hatalı gösterilmesi,
Kabule göre de;
Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan "kazanç" sözcüğünün "menfaat" olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi