Taraflar arasındaki “Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gebze 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.03.2008 gün ve 2007/492 E.–2008/173 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 07.07.2011 gün ve 2011/3691 E.–2011/12642 K.sayılı ilamı ile;
(...Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Yapılan incelemede; davalının ismi O.olmasına rağmen O. olarak ilanen tebligat yapıldığı bu nedenle taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğu anlaşıldığından,
Taraf teşkili sağlandıktan sonra yapılacak yargılama sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
A)Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 07.11.2007 gününde belediye imar planı içinde olup olmadığı, değilse Belediye ve mücavir alan sınırları dâhilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskûn olup olmadığı hususları araştırılmadan arazi olarak kabul edilerek değer biçilmesi,
b)Dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde ise, dava konusu taşınmazın konumuna ve bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer arttırıcı unsur oranının daha yüksek takdiri gerekirken, az oranda kabulü ile düşük bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, kayden davalıya ait bulunan 1430 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma bedeli konusunda davalı ile uzlaşmaya varılamadığını ileri sürülerek 4650 sayılı kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 10.maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ile tapu kaydının kamulaştırılan kısmının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı O.G.’a ulaşılamaması ve tebligat yapılamaması nedeniyle, hak sahipleri belirlenemediğinden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 10.maddesinin 10.fıkrasında öngörülen tedbir gözetilmek suretiyle tensiben ilanen tebligat yapılmıştır.
Mahkemece, bilirkişi kurulu raporu esas alınmak suretiyle “davanın kabulüne” karar verilmiş; davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire’ce yukarıda başlıkta yer alan gerekçeler ile karar bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki karardaki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davada taraf teşkilinin usulüne uygun olarak sağlanıp sağlanmadığı, noktasında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre davalının isminin O. olmasına rağmen O. olarak tebligat yapılarak usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru görülmediğinden Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında açıklanan nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı kanunun 440/1.maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.