15. Hukuk Dairesi 2019/3819 E. , 2020/1411 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen dosya davalıları ... vekili ile ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâli ve tescil, tescil mümkün olmazsa maddi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, asıl ve birleşen dosya davalıları ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen davada davacılar, Kayseri 8. Noterliği"nin 10.10.2011 tarih, 44492 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında gerekli işleri yürütmek üzere yüklenici şirket yetkilisi davalı ...’ya verilen vekaletnamedeki yetkiler kötüye kullanılarak, Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 4494 Ada, 10 Parsel sayılı sözleşme konusu taşınmazdaki hisselerinin diğer davalı ...’e, onun tarafından da diğer davalı ...’a devredildiğini, yapılan devir işlemlerinin muvazaalı olduğunu belirterek davacıların hisseleri oranında tapu kaydının iptâli ile davacılar adına tesciline, tescil mümkün olmaz ise şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı ..., taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye gayrimenkul devir yetkisi verildiğini, devirlerin de kendisine verilen vekaletnamelerdeki yetkilere uygun olarak, sözleşme konusu işlerin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirildiğini, muvazaa iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalı ..., dava konusu taşınmaz hisselerini davalı ...’nın borcu sebebiyle devraldığını, paraya ihtiyacı olması sebebiyle de diğer davalı ...’a devrettiğini, muvazaa iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalı ... ise, davacılar ile davalı ...’yı tanımadığını, dava konusu taşınmaz hisselerini emlakçı aracılığıyla bedelini ödemek suretiyle devraldığını, iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl ve birleşen davanın kabulü ile davacılar ile davalı ... arasında Kayseri 8.Noterliği"nde 10.10.2011 tarih ve 44492 yevmiye numarası ile düzenlenmiş olan "Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"nin geçersiz olduğunun tespitine, dava konusu Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 4494 Ada, 10 Parsel sayılı taşınmazda davalılardan ...’a ait tapu kaydının iptâli ile bu taşınmaza ait 7423/202872 oranındaki hissenin asıl davada davacı ... adına, 7503/202872 oranındaki hissenin birleşen davada davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline dair verilen karar, asıl ve birleşen dosya davalıları ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile görevi gereği mahkemelerce ve temyiz halinde Yargıtay"ca kendiliğinden nazara alınmasıdır.
Usul hukukuna ilişkin yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirilecek olursa; asıl ve birleşen dosyadaki davalılardan ..., dava dışı yüklenici Gür İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin temsilcisi olup, kendisinin sözleşmede müşterek ve müteselsil borçlu, kefil ya da taahhüt eden olarak bulunmaması sebebiyle taraf sıfatı bulunmadığından hakkındaki davanın reddi, davanın niteliğine göre ise yüklenici şirketin davada yer alması gerektiğinden, asıl ve birleşen dosya davacılarına yüklenici şirket hakkında eldeki dava ile birleştirilmek üzere dava açmak için süre verilip, açılacak dava birleştirildikten sonra yüklenici şirketin savunmasına göre deliller toplandıktan sonra asıl ve birleşen davanın sonucuna uygun karar verilmesi gerekir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından, asıl ve birleşen dosya davalıları ... ve ...’ın diğer temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosya davalıları ... ve ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısı ..."a, 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısı ..."e iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.