12. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3857 Karar No: 2018/8662 Karar Tarihi: 26.09.2018
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/3857 Esas 2018/8662 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2018/3857 E. , 2018/8662 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 28. maddesi uyarınca konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen her türlü vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına yatırılacağı, süresi içinde ödeme yapılmaması halinde genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunacağına yönelik hüküm gereğince davacı idareye başvurulmadan ve yasal süre beklenmeden icra takibi yapılmasının kanuna aykırı olduğunu ve takip dayanağı ilamda asıl alacakla ilgili bir hüküm bulunmadığından ilamlı icra takibi yapılamayacağını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece alacaklı tarafça borçlu idareye anılan yasa hükmü gereğince bir başvuru yapılmadan icra takibi yapıldığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesi üzerine; karar alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklı vekili temyiz dilekçesinde; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 28. maddesi gereğince karar tarihinden sonra Kuruma banka hesap numarası yazılarak yapılan başvurunun idareye 04.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak yasal süre içinde para hesaba yatmayınca ve yasal süre geçtikten sonra 09.07.2015 tarihinde takibin başladığını ileri sürmüş ve buna ilişkin bir kısım belgeler eklemiş olup, mahkemece alacaklı vekilinin temyiz dilekçesine eklediği başvuru belgeleri incelenerek ve borçlunun şikayet dilekçesindeki ilamda asıl alacakla ilgili bir eda hükmü bulunmadığı yönündeki şikayeti de değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.