23. Hukuk Dairesi 2015/8200 E. , 2017/3449 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 01.07.2015 gün ve 2014/8417 Esas, 2015/5108 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında uzun zamandır süregelen ticari ilişkileri olduğunu, son olarak davalıya simültane ses, görüntü ve bunlara ilişkin teknik destek işleri yapıldığını, yapılan işlere istinaden 21.12.2010 tarihinde malzemelerin davalıya teslim edildiğini, organizasyon ve teknik destek konusunda hiçbir aksilik olmadan organizasyonun sonuçlandırıldığını, davalı yana icra takibine konu fatura ve bakiye borcun gönderildiğini, söz konusu faturanın davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalının noter aracılığıyla borçlarının bulunmadığını bildirdiğini, alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıklarını, ancak davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının talep edeceği herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının iddia ettiği tarihte kendilerine herhangi bir hizmet sunmadığını, davacının talebine dayanak fatura alacağını ispatlaması gerektiğini aksine davacının davalıdan kiraladığı ve kira bedelini ödemediği ekipmanları eksik olarak teslim ettiğini ve bu nedenle davalıya borçlu bulunduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin eskiye dayandığını, davalı şirkete ait 75 adet reciver, 75 adet steleskop, 1 adet radyatör, 1 uzun kablo, 1 kısa kablo, 1 adet tercüme ünitesinin 07.09.2010 tarihinde davacı şirkete kiralandığını, 10.12.2010 tarihinde davacı tarafından davalıya hesap özeti gönderilerek toplam borcun 38.501,01 TL olduğunun bildirildiğini, aynı gün davalı tarafından davacıya 20.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacının da kabulünde olduğu üzere bakiye kalan miktarın 18.501,04 TL olduğunu, davacı tarafça malzemelerin geç ve eksik şekilde teslim edildiğini, davacının kiralama bedelinden KDV hariç 31.493,00 TL borcu bulunduğunu, davacının da müvekkil davalıdan KDV hariç toplam 15.678,00 TL alacağı olduğunu, bu miktarın müvekkil alacağından mahsup edilerek kalan borcu için davacıya 30.03.2011 tarihli faturanın gönderildiğini, ancak davacının bu miktarı ödemediğini, davacının da kabulünde olduğu üzere bakiye miktarın takas mahsup edildiğini, buna göre davacının alacaklı olmadığı gibi müvekkiline borçlu durumda bulunduğunu savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, ancak her iki tarafın da kabul ettiği üzere taraflar arasında karşılıklı hizmet alıp verilmesine ve malzeme kiralamasına ilişkin çeşitli işlemlerin yapıldığı, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere bu ilişki çerçevesinde çeşitli faturaların düzenlendiği, davacı kayıtlarında yer alan ve takibe konu yapılan 29.500,00 TL miktarındaki faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, 2010 yılında devreden 950,00 TL"lik devir bakiyesinin davalı kayıtlarında yer aldığı, yine bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalı tarafından kesilmiş olan ve davacı tarafından kabul edilmeyen 30.03.2011 tarihli fatura tanzim edilirken bu faturanın üzerinde yapılan işlemde davacı şirketin davalıdan 15.815,00 TL (bu miktara
950,00 TL miktarındaki devir bakiyesi de dahil) alacağı olduğu belirtilip, düzenlenen faturadan bu miktarın düşülüp, üzerine KDV eklenerek fatura tanzim edildiğinin anlaşıldığı, bu faturada davalı davacıya olan borcunu ikrar etmiş olup, ikrar ettiği bu miktar ile sorumlu olduğu gerekçesiyle, itirazın 15.815,00 TL yönünden iptali ile takibin devamına, %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 01.07.2015 tarih ve 2014/8417 E., 2015/5108 K. sayılı ilamıyla, davalı tarafından sunulan faturada yapılan işlemde, davacının davalıdan alacağının 15.678,00 TL olarak belirtilmesi ve davalı tarafından da davacının bu miktar alacağı bulunduğunun kabul edilmesi karşısında, mahkemece, 15.678,00 TL"ye KDV oranı eklenerek belirlenen bu tutar üzerinden davanın kabulü ile belirlenecek icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, davalının kendi alacağı olduğunu savunduğu 15.815,00 TL"nin kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek, bozulmuştur.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, davalı tarafça ödenmeyen fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde, düzenlediği 30.03.2011 tarihli faturada, davacının, kendisinden KDV hariç 15.678,00 TL alacağı olduğunu kabul ederek, bu miktarı söz konusu faturada, kendisinin davacıdan olan alacağından mahsup ettiğini belirtmiştir. Bu bir takas talebi olup takas talebinin mutlaka karşı dava şeklinde ileri sürülmesi zorunlu olmayıp, savunma olarak da ileri sürülmesi mümkündür.
Bu durumda mahkemece, davalı tarafın düzenlediği 30.03.2011 tarihli fatura nedeniyle davacıdan alacaklı olup olmadığı hususunda araştırma ve inceleme yapılarak, davalının bu fatura nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunun tespit edilmesi halinde, davalının takas mahsup savunmasında bulunduğu gözetilerek, davanın reddine, davalının bu fatura nedeniyle davacıdan alacağı olmadığının tespiti halinde ise, davalının alacaklı olmaması nedeniyle takas mahsup savunmasının yerinde olmadığından, davacının, davalının da kabulünde olan KDV hariç 15.678,00 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle, bu miktara KDV de eklenerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmeyerek bozulması gerekirken, hükmün, Dairemizce farklı gerekçeyle bozulduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.07.2015 tarih ve 2014/8417 E., 2015/5108 K. sayılı, bozma kararının kaldırılarak, hükmün yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.07.2015 tarih ve 2014/8417 E., 2015/5108 K. sayılı, bozma kararı ortadan kaldırılarak, yerel mahkeme kararının değişik gerekçeyle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.