10. Ceza Dairesi 2019/2416 E. , 2019/5544 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 14/11/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, tedavi ve denetimli serbestlik işleminin kaldığı yerden devamına ilişkin... 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2017 tarihli ve 2017/476 esas, 2017/1724 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/11/2017 tarihli ve 2017/948 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/11/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 08/01/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
2- Denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazı aşamasında, şüphelinin yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesi ile kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda,... 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2017 tarihli ve 2017/476 esas, 2017/1724 sayılı kararı ile “sanığa yeniden tebligat yapılması ve bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında dava açılması gerektiği” şeklindeki gerekçeye dayanılarak kovuşturma şartı bulunmadığından bahisle “denetimli serbestlik kararının kaldığı yerden devamına” karar verildiği,
4- Sanığın bu karara karşı itiraz etmesi üzerine... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/11/2017 tarihli ve 2017/948 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda
mahkemesince açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, anılan Kanun"da düzenlenmeyen tedavi ve denetimli serbestlik işleminin infazının kaldığı yerden devamına dair karar verilmesi karşısında, itirazın bu yönden kabulüne karar verilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek,... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/11/2017 tarihli ve 2017/948 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada, "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulunun" gerçekleşmediğinin anlaşılması durumunda, Mahkeme tarafından CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere “davanın durmasına” ve denetimli serbestlik dosyasının infazına devam edilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, sonucu bakımından aynı amaca yönelik olsa da CMK’nın 223. maddesinde karar ve hüküm türleri arasında sayılmayan “denetimli serbestlik kararının kaldığı yerden devamına” dair karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan itirazın bu nedenle kabulü yerine reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar : Açıklanan nedenlere göre; tedavi ve denetimli serbestlik işleminin kaldığı yerden devamına ilişkin... 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2017 tarihli ve 2017/476 esas, 2017/1724 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/11/2017 tarihli ve 2017/948 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 16.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.