5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5648 Esas 2020/9594 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5648
Karar No: 2020/9594
Karar Tarihi: 02.07.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5648 Esas 2020/9594 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçu kapsamında sanığın mahkumiyetine hükmetmiştir. Ancak, sanığa yapılan tebligatın usule uygun olmadığı gerekçesiyle temyiz istemi kabul edilerek kararın kaldırılması talebi kabul edilmiştir. Sonrasında, sanık lehine düzenlemeler içeren 7242 Sayılı Kanun'da yapılan değişiklikler göz önünde bulundurularak, suça konu eşyanın değerinin tarafsız bilirkişi aracılığıyla tespiti gerektiği belirtilmiş ve yerel mahkemenin sanığın hukuki durumunu yeniden değerlendirmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, HÜKMÜN BOZULMASINA, dosyanın mahkemesine gönderilerek yargılamanın devam etmesi kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri:
- 5607 Sayılı Kanun'un 3/22. maddesi
- 5607 Sayılı Kanun'un 5/2. maddesi
- 5237 Sayılı TCK'nin 7. maddesi
- 7242 Sayılı Kanun'un 61. maddesi
- 7242 Sayılı Kanun'un 62. maddesi
- 5607 Sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi
- 1412 Sayılı CMUK'nin 321. maddesi
- 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
19. Ceza Dairesi         2019/5648 E.  ,  2020/9594 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Hakkında yokluğunda hüküm kurulan sanığa gerekçeli karar tebligatının 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi gereğince tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de, anılan Kanun maddesinde belirtilen esaslara uyulmadığı, özellikle tebligatta komşu isminin bulunmaması karşısında yapılan tebligat usule uygun olmadığından sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu değerlendirilmekle 12/02/2015 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın suç tarihindeki gümrüklenmiş değeri tarafsız ve bağımsız bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmek suretiyle; 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.