12. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/10537 Karar No: 2007/13624
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/10537 Esas 2007/13624 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2007/10537 E. , 2007/13624 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun 3. İcra Mahkemesi TARİHİ : 09/03/2007 NUMARASI : 2007/55-100
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : TTK.nun 730. maddesi yollamasıyla uygulanması gerekli aynı kanunun 662. maddesinde dava açılmasının zamanaşımını keseceği belirtilmiştir. Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmiş, bu davanın kimin tarafında açılacak bir dava olduğu hususunda açıklık getirilmemiştir. Ancak borçlu tarafından açılacak davada alacaklı durumundaki davalının itirazını defi yolu ile ileri sürdüğü cihetle borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan davanında bu nedenle zamanaşımını kesmesi gerekir. Nitekim Yargıtay HGK.nun 20.1.1996 tarih 1996/12-654 esas 1996/805 karar sayılı ve HGK.nun 22.2.1984 tarih ve 1981/10-716 E. - 1984/141 K. sayılı kararları ile de aynı ilke kabul edilmiştir. TTK.nun 662.maddesinde zamanaşımının kesilmesi özel olarak düzenlenmiş iken, (zamanaşımının durması) ile ilgili bir hüküm mevcut değildir. TTK.nun 1.maddesinin yollaması ile Borçlar Kanununun zamanaşımının durmasına ilişkin hükümleri ve bu arada BK.nun 132.maddesi ticari senetler içinde uygulanacaktır. (Prof. Dr. Seza Reisoğlu, Çek, 1998 Baskı sahife:305 vd.) (Gönen Eriş, Çek Hukuku, 2003 Baskı sahife:291) BK.nun 132/son maddesine göre; zamanaşımını tatil eden sebeplerin ortadan kaldırılmasından sonra, bir başka deyişle, menfi tesbit davasının sonuçlanıp kesinleşmesinden sonra yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır. Bu nedenlerle somut olayda açılan menfi tesbit davasının kesinleşmesine kadar zamanaşımı süresi işlemeyeceğinden bu nedenle mahkemece, açılan menfi tespit davasında verilen tedbir kararının paranın ödenmemesine ilişkin olduğunu gerekçe yapılarak itirazın reddi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.