23. Hukuk Dairesi 2015/8201 E. , 2017/3443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 25.06.2015 gün ve 2015/4046 Esas, 2015/4918 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı ile asıl davada davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı- birleşen davada davalı arsa maliki vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında 07.04.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, şirket sahibi ..."in sözleşmeye kefil olarak imza attığını, müvekkilinin sözleşme gereği arsayı davalı şirkete teslim ettiğini, inşaatın başladığını fakat tamamlanmadığını, davalıların edimlerini gereği gibi yerine getirmediklerini, iskân ruhsatına ilişkin masrafların da müvekkili tarafından yapıldığını ileri sürerek, şimdilik 31.500,00 TL gecikme tazminatının, 3.023,00 TL iskân masrafının tahsilini talep ve dava etmiş; akde aykırılıklar bulunması nedeniyle müvekkil tarafından yüklenici tapularının verilmediğini savunarak, birleşen davanın ise reddini istemiştir.
Asıl davada davalılar- birleşen davada davacı vekili, inşaatın normal seyrinde devam ettiği sırada arsa malikinin sözleşmeyi feshettiğine dair bildirimde bulunduğunu, verdiği vekâletlerden de azlettiğini, bu aşamaya kadar imalatların eksiksiz olarak yapıldığını, sözleşmenin feshedildiğinin bildirilmesi ve dava açılması üzerine zorunlu olarak inşaat yapımına ara verildiğini, iki tarafın da zarara uğramaması için inşaat yapımına devam edildiğini ve 07.11.2007 tarihinde inşaatın eksiksiz olarak bitirildiğini, inşaatın gecikmesine ve iskân ruhsatının geç alınmasına davacının sebebiyet verdiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş; birleşen davada ise, inşaat tamamlanmasına rağmen müvekkilinin hiç tapu almadığını, 02.11.2007 de satış için vekalet verildiğini ileri sürerek, vekâlet tarihine kadar olan 49.400,00 TL tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmede teslim şartı ile ilgili bölümde dairelerin heyetçe tutanakla teslim edileceği şartı bulunduğu, bu şekilde bir teslim yapıldığına dair delil bulunmadığı, tanık olarak dinlenen emlakçının, dairelerin anahtarlarını Aralık ayında veya Ocak başında teslim aldığını ve kiraya vermeye başladığını belirttiği, buna göre binanın Aralık ayında bitirildiği ve teslim edildiğinin kabulü gerektiği, 5 ay üzerinden kira bedeli hesaplanması gerektiği, 3 daire için toplam 11.250,00
TL alacak bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesine göre veraset ve intikal vergisine ait ilişik kesme masraf ve harçlarının tarafların kendilerine ait olacağı hüküm altına alındığından davacı arsa sahibinin yatırdığı 3.023,00 TL bedeli talep etme hakkı bulunmadığı, yüklenicinin ise sözleşmeye göre 49.400,00 TL cezai şart alacağı bulunduğu, ancak hesaplanan bu cezai şart fahiş olduğundan BK"nın 161/3. maddesi gereğince tenkis yoluna gidildiği ve 35.000,00 TL olarak tahsili gerektiği belirtilerek, asıl davanın kısmen, birleşen davanın tam kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 25.06.2015 Tarih ve 2015/4046 E., 4918 K. Sayılı ilamıyla, davacı arsa sahibince yapılan ve 25.12.2007 tarihli makbuza konu ödemenin sözleşmenin 7. maddesinde belirtilen veraset ve intikal vergisi mi, yoksa 3. maddesi kapsamında iskânın alınması için gerekli harç, vergi ve diğer mali bir yükümlülük mü olduğu hususunun yeterince araştırılmaması ve inşaatın üçüncü katındaki dairelerin sözleşmeye aykırı şekilde çatı aralı dubleks olarak yapılması üzerine davacı arsa sahibince bu aykırılığın giderilmesi talebine karşın davalı yüklenci tarafından aykırılığın giderilmemesinden dolayı sözleşme uyarınca edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirmemiş olan davalı yüklenicinin cezai şart talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek, bozulmuştur.
Bu kez, asıl davada davalı-bir. davada davacı ile asıl davada davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ile asıl davada davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, 65,40 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.