Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/6826 Esas 2018/636 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6826
Karar No: 2018/636
Karar Tarihi: 01.02.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/6826 Esas 2018/636 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/6826 E.  ,  2018/636 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL

    Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde adli yardım talep edilerek temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından adli yardım istekli olarak temyiz edilmiştir.
    Bilindiği üzere, Anayasa"da aranan hak arama özgürlüğünün kullanılabilmesi ve adil yargılama hakkının unsurlarından olan, taraflar arasında silahların eşitliği ilkesinin hayata geçirilebilmesi için gerekli yargılama giderlerini ödemede sıkıntıya düşecek veya ödeyemeyecek durumda bulunan kişilere, her türlü mali ve hukuki korunma taleplerinde kolaylık sağlanması, sosyal hukuk devletinin ilkelerinden olup, bu gereğin yerine getirilebilmesi de adli yardım ile mümkündür. Bu nedenle adli yardım müessesesi 6100 sayılı HMK"nin 334 ila 340. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
    Öte yandan; 6100 sayılı HMK"nin 336/3. maddesinde adli yardım talebinin kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay"a da yapılabileceği açıkça belirtilmiş ve 337/1. maddesinde de duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Somut olayda, dosyaya eklenen nafaka belgesinden adli yardım isteyen davalının yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı ve adli yardım talebinin yerinde olduğu anlaşılmış olmakla (HMK"nin m. 336/2.) adli yardım talebinin kabulüne karar verildi; işin esasının incelenmesine geçildi;
    Çekişmeli 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan meskenin tapuda davacı adına kayıtlı olduğu, tarafların evli iken 05.02.2014 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları, taşınmazın kaydında aile konutu şerhi olduğu ve taşınmazda davalının oturduğu sabittir. Boşanma kararı kesinleştikten sonra tapu kaydında yer alan aile konutu şerhinin bir hak bahşetmeyeceği kuşkusuz olup mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi talebinin kabulünde bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazının REDDİNE,
    Davalının ecrimisil isteğine yönelik temyiz itirazına gelince; bilindiği üzere ecrimisil kötüniyetli zilyedin malike ödemek zorunda olduğu bir nevi haksız işgal tazminatıdır. Somut olayda dava tarihi itibariyle taraflar henüz evli olup davalı aile konutu niteliğindeki taşınmazda oturmaktadır. Dolayısıyla davalının kötüniyetli olduğu ve ecrimisilden sorumlu tutulacağından söz etmenin olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca; ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile sonuca gidilmesi doğru değildir.
    Davalının bu yöne değinen temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.