Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3948
Karar No: 2019/2121
Karar Tarihi: 28.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3948 Esas 2019/2121 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı bankanın, kullandığı krediye kefil olan davacının murisinin taşınmazına koyduğu ipotekin kaldırılması talebiyle açılan davada, ilk kararda ipoteğin devam edip etmediği bilirkişi raporu ile belirlenememişti. Bu nedenle karar bozulmuştu. Ancak yapılan yeniden yargılamada da benimsenen bilirkişi raporu yeterli bulunmamış ve bankanın söz konusu ipoteğe dayalı alacağının olup olmadığı tespit edilememiştir. Bu nedenlerle hüküm bozulmuş ve davanın yeniden görülmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
-Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
-Türk Medeni Kanunu
19. Hukuk Dairesi         2017/3948 E.  ,  2019/2121 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."in dava dışı ..."in davalı bankadan kullandığı 20/10/2003 tarihli krediye kefil olduğunu ve ayrıca bir taşınmazını 17/10/2003 tarihinde 80.000,00 TL bedelle davalı banka lehine ..."in kredi borcuna karşılık ipotek verdiğini, müvekkillerinin murisi ..."in 19/08/2004 tarihinde vefat ettiğini, kredi borcunun süresinde ödenmesine rağmen davalı tarafın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını belirterek dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların murisi ..."in ipotek veren şahıs sıfatıyla borçtan sorumlu olduğunu, taşınmaz üzerindeki ipoteğin resmi senede ve hukuka uygun olarak devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; davacıların murisinin ölüm tarihinden önce kullandırılan krediye ilişkin borcun ödendiği, davacıların murisinin ölüm tarihinden sonra kullandırılan kredi borçlarından ise davacıların sorumlu olmadıkları gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup Dairemizin 28.09.2015 tarih 2015/7051 E. 2015/11444 K. sayılı ilamı ile “ İpotek, alacaklıya ipoteğe konu olan taşınmazın değeri üzerinden aynî bir güvence sağlar. Bu hak, ipotek veren taşınmaz sahibinin ölümü ile kendiliğinden sona ermez. Mahkemece ipotek akit tablosu incelenerek ipoteğin niteliğinin belirlenmesi ve uzman bir bilirkişi kurulundan davalı bankanın söz konusu ipoteğe bağlı alacağının devam edip etmediği hususunda rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı alacağı ödendikten sonra yeni kredi kullanıldığını, T.Medeni Kanunu, ipoteğin alacağa bağlılığını, alacağın fer"isi olduğunu, borçtan bağımsız olarak alacağı teminat altına aldığını, alacak sona erdiğinde ipoteğin devam etmeyeceğini, teminatın da son bulacağını düzenlediğinden; borcun bittiği anda teminat da son bulacağı için kesin dava konusu ipoteğin sona erdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu; dosya üzerinde inceleme sonucu düzenlenmiş olup uyuşmazlığı çözmeye yetecek nitelikte değildir. Mahkemece; konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla banka kayıt ve belgeleri yerinde incelettirilerek alınacak rapor ile dava konusu ipotekle teminat altına alınan Genel Kredi Sözleşmesinden dolayı davalı bankanın söz konusu ipoteğe dayalı herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığının tespit ettirilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi