3. Ceza Dairesi 2016/5643 E. , 2017/989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyetlerine dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur ..."ı kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelen temyiz itirazlarının incelemesinde;
Hükmolunan adli para cezasının 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanununun 26. maddesiyle 5230 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olduğundan suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazlarının 5320 sayılı Kanun’un 8/1. ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında mağdur ..."ı kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelen temyiz itirazlarının incelemesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
3) Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ... ile müşteki ..."ı kasten yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelen temyiz itirazlarının incelemesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Olay öncesinde suça sürüklenen çocuk ... ile vardıkları fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanık ...’nın suça konu av tüfeği ile arasında önceye dayalı husumet bulunan mağdur ...’a doğru mağdurun soruşturma aşamasında alınan ilk beyanına göre 15-20 metre mesafeden yaralama kastı ile ateş etmesi sonucunda, mağdur ...’ın yanında oturan mağdur ...’ın basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve müşteki ..."ın yüzünde sabit ize neden olacak şekilde yaralanmaları karşısında, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nin 21/2. maddesinde düzenlenen olası kast hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı TCK"nin 39/2-c maddesi kapsamında suçun işlenmesi sırasında sanığın yanında bulunarak suçun icrasını kolaylaştırmak olarak değerlendirilmesi gerekirken TCK"nin 37. maddesi kapsamında değerlendirilmesi,
c) 5271 sayılı CMK"nin 150. maddesi uyarınca görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ve yerleşik Yargıtay İçtihatları gözetilmeksizin hazine üzerinde bırakılması yerine sanık ve suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesi,
d) Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında uygulama yapılırken TCK"nin 86/1.maddesi uyarınca tayin olunan 1 yıl 6 ay hapis cezasının TCK"nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırılarak 1 yıl 15 ay hapis cezasına çıkarılması, TCK"nin 87/1-d maddesi uyarınca 1 kat artırılarak 2 yıl 30 ay hapis cezasına yükseltilmesinden sonra TCK"nin 87/1-son cümlesi uyarınca hapis cezasının 5 yıl belirlenmesi ve daha sonra indirim nedenlerinin uygulanarak sonuç cezanın tayini yerine yazılı şekilde uygulama yapılması,
e) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanık ...’nın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.