
Esas No: 2017/4553
Karar No: 2018/5096
Karar Tarihi: 13.03.2018
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/4553 Esas 2018/5096 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalı iş yerinde 06.02.2007-28.06.2013 tarihleri arasında çalıştığını, ücret alacakları nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle sona erdirdiğini, aylık ücretinin 1.500,00 TL. olmasına karşın asgari ücret üzerinden ücretinin gösterildiğini, firmanın hazır beton işi yaptığını ve kendilerine performans primi ödendiğini ileri sürerek; kıdem tazminatı,yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti,ücret alacağı ve resmi tatil çalışma alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekil cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece özetle; ... kayıtları, dosya kapsamında yer alan HDC tablosu,tanık beyanları, bilirkişi raporu toplanan delillerin değerlendirilmesinde;davacının davalı işyerinde 06.02.2007-25.07.2013 tarihleri arasında çalıştığı, Haziran ayında 26 günlük çalışması sonrası başkaca bir çalışmasının yer almadığı, yine davacı tarafından keşide edilen Burdur 1. Noterliğinin 5886 numaralı 28.06.2013 tarihli ihtarnamesini keşide ettiği görülerek davacının davalı işyerinde 06.02.2007-27.06.2013 tarihleri arasındaki çalışması sonucu kıdem hizmet süresi 6 yıl, 4 ay, 21 gün (2331 gün) olarak belirlendiği,dosya kapsamındaki banka hesap dökümleri incelendiğinde, davalı işveren tarafından Haziran 2013 ayı ücretinin ödendiğine dair bir tespite varılamadığından davacının 27 günlük ücret alacağının bulunduğunun anlaşıldığı,davacının davalı işveren bünyesinde 6 tam yıl çalışması karşılığı yıllık izin kullandığına dair kayıt sunulmaması karşısında davacının 90 gün (14 gün x 5 yıl + 20 gün) izin alacağının bulunduğu, dosya kapsamında yer alan tediye makbuzlarında davalı işveren tarafından toplam 7.970,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödeme tutarının brüt karşılığı olan 11.148,28 TL’nin fazla çalışma hesabında dikkate alınması gerektiği ,tanık anlatımları incelendiğinde davacınında beyanları ile sınırlı kalınarak Pazar günleri dışındaki dini bayramlar hariç resmi tatillerde davacının çalıştığı, Eylül-Nisan arası işyerinde haftanın 6 günü 08.00-17.00 arasında 9 saatlik süre içinde 1 saat ara dinlenmesi yapılarak günde 8 saatten haftanın 6 günü 48 saat çalışarak 3 saat fazla çalışma yaptığı, diğer aylarda ise davacının haftanın 6 günü 08.00-20.00 arası 12 saatlik süre içinde Yargıtay kararlarına göre 1,5 saat ara dinlenmesi yaptığı kabul edilerek davacının günde 10,5 saat üzerinden 63 saat çalışarak 18 saat fazla çalışma yaptığı tespit edildiği, davacının çalışmasının 1 yıldan fazla olması ve davasını tanık delili ile ispatlaması sebebiyle, mahkememizce fazla çalışma alacağından ve genel tatil ücreti alacağından %30 hakkaniyet indirimi yapıldığı,davacının iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24/II-e maddesi gereği kıdem tazminatına hak kazandırır biçimde sona erdirdiği gerekçesi ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur.
D) Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının Eylül-Nisan arası haftada 3 saat, Mayıs-Ağustos arası haftada 18 saat çalıştığı ayrıca tediye makbuzları ile net 7.970,00 TL. ödemenin fazla çalışma hesabında dikkate alınmasının belirtilmesine rağmen, fazla mesai ücreti hesabında çalışma saatlerinin kabul edilen haftalık çalışma saatine göre denetlenemediği gibi belirtilen miktarın da fazla mesai ücreti hesabında mahsup edilmediği anlaşılmaktadır.
Davacının dökülen beton miktarına göre ödenen, prim usulü ile şoför olarak çalıştığı ve tediye makbuzlarının genellikle prime yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Davacının mesaisine bağlı olarak prim ödeniyorsa başka bir deyişle primi çalışma süresine göre artıyorsa primin fazla mesai ücretinin hesabında mahsubuna gidilmemesi ancak fazla mesai ücreti alacağının %50 zamlı kısmının hesaplanması gerekir.
Hükme esas bilirkişi raporu anlatılan olguları kanıtlamadığından ve kendi içinde çelişkili olduğundan mahkemece bu rapora göre karar verilmesi hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.03.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.