4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3025 Karar No: 2017/8738 Karar Tarihi: 28.12.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/3025 Esas 2017/8738 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/3025 E. , 2017/8738 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/03/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve yaralama eylemlerinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davacı ile davalının akraba olduklarını, davalının borçlarını ödeyebilmek için müvekkilinden bir miktar borç aldığını ancak, taahhüt ettiği tarihte ödemede bulunmadığını, akrabalarının nişan töreni için bir araya geldikleri sırada, davacının alacağını istemesi nedeniyle davalının, davacıya yönelik hakaret ve yaralama eylemlerinde bulunduğunu, bu eylemleri nedeniyle ceza mahkemesinde yargılanıp, mahkumiyetine karar verildiğini belirterek haksız saldırı nedeniyle oluşan manevi zararın tazmini talebinde bulunmuştur. Davalı; davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; tarafların akraba olduğu, ortak bir tanıdıklarının nişanında karşılaştıklarında davacının, davalıya vermiş olduğu borcu geri istemesinden kaynaklanan tartışma neticesinde davalının, davacıya hakaret ettiği, bu hakaret neticesinde davalı hakkında ceza davası açılarak cezalandırılmasına karar verildiği, bu şekilde davalının davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesinde; ""Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir"" şeklinde düzenleme mevcuttur. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalının hakaret ve yaralama eylemleri nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalının hakareti nedeniyle davacının kişilik haklarının zarar gördüğü belirtilerek yalnızca hakaret eylemi nedeniyle manevi tazminata hükmedilmiş, davacının yaralama eylemine ilişkin talebi ise değerlendirilmemiştir. Şu durumda; davacının tüm taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken HMK’nın 297. maddesine aykırı biçimde yaralama eyleminden kaynaklanan isteme ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeyerek eksik hüküm kurulması doğru değildir. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.