13. Ceza Dairesi 2016/11661 E. , 2018/1377 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklardan ... 19.01.1995 doğumlu olup, suçun işlendiği 19.01.2013 tarihinde 18 yaşında olduğu, Türk Ceza Kanununun 6/1-b maddesi uyarınca çocuk 18 yaşını doldurmamış kimse olarak tanımlanmakta olup, Ceza Mevzuatımızda doğum gününün saat olarak belirlenmesinin önemli olmadığı dolayısı ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmasına gerek olmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklara yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması hususu infaz aşamasında re"sen dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanıkların temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 05.02.2018 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
TCK"nın temel prensibi, şekli gerçekliği değil maddi gerçekliği bulmaktır. Tüm aşamalarda talep edilmese bile maddi gerçekliğe yönelik durumlar resen dikkate alınması gerekmektedir.
Yine TCK"da sanığın yaşına göre cezalandırma kriterleri belirlenmiştir. Söz konusu yaş kriterinin uygulanmasında ise içinde bulunulan değil bitirilen yaş esas alınmaktadır. Bilindiği gibi bir tur sayılabilmesi için başlanılan yerin geçilmesi gerekir. Başlanılan yere ne kadar yakın olursa olsun bir tur atmış sayılmaz. Yaşta da öyledir. Sanığın doğduğu gün ve saatte tur tamamlanacak ve ancak ondan sonra bir tam yıl dolacaktır. 18 yaşını doldurmada da 18 tur"un tamamlanması gerekir.
Son tur sanığın doğduğu gün, doğduğu saat geçilmekle tamamlanır. Dolayısıyla sanığın doğuş saatinin dikkate alınması gerekir. Yoksa çok haksız sonuçlar doğabilir. Mesela doğum gününden bir öncesi günün son saniyesinde dünyaya gelen ve 31 Aralık yazılı birisi ile 1 Ocak gününün ilk dakikasında doğan biri sanki aralarında 1 yaş varmış gibi farklı cezalandırmaya maruz kalacaklardır. Bu sıkıntının giderilebilmesi amacıyla doğum saatinin tam tespiti ile buna göre yaş tespiti yapılmalıdır. Bu çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Bu takdirde yine TCK"nın ana prensiplerinden olan "şüpheden sanık yararlanır" kuralı gereğince doğduğu günün son dakikasında da doğmuş olabileceği dikkate alınarak doğduğu günü takip eden gün itibariyle yaşın tayin ve tespiti daha isabetli olacaktır. Birçok dairenin kabul ve uygulaması da bu yöndedir. Keza tebligat kanununda da tebligatın gün içerisinde ne zaman yapıldığı karşılıksız olabilir düşüncesiyle tebligat gününü takip eden gün sürenin başlangıcı kabul edilmektedir.
Olayımızda suç saati sanığın 18. yaş gününü kutladığı günün henüz başı olan 03.00-04.00 sıralarıdır. Dolayısıyla henüz doğmamış olduğu kuvvetle muhtemeldir. O halde "şüpheden sanık yararlanır" kuralı gereği 18 yaşını doldurmadığının kabulü ile sanığa TCK 31/3 maddesi uyarınca ceza indirimi yapılması görüşündeyim. Karar bu yönde bozulmalıydı.