BAM Hukuk Mahkemeleri Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/442 Esas 2021/647 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/442
Karar No: 2021/647
Karar Tarihi: 25.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/442 Esas 2021/647 Karar Sayılı İlamı

/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/442 Esas
KARAR NO : 2021/647

HAKİM : ...
KATİP :...

DAVACI : ...
VEKİLLERİ : ...
...
DAVALI : ...
VEKİLİ :...
DAVALILAR : ...

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ...
KARAR TARİHİ : ...
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : ...

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Davalıya zorunlu trafik sigortası ile sigortalı ... plakalı araç ile ... plakalı motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleşen ... tarihli trafik kazasında, motosiklettin terkinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve geçici-sürekli olacak şekilde iş-güçten kaldığını, ayrıca bakıma muhtaç hale geldiğini, tedavisi için masraflar yaptığını, kazanın sigortalı araç sürücüsü davalı ...'nin kusuru ile gerçekleştiğini ve zarardan aracın maliki ...'nun da sorumlu olduğunu, zararın tazmini için davalı sigorta şirketine müracaat edilmiş ve 05.08.2011 tarihinde 24.159,16-TL tutarında ödeme yapılmış ise ise de gerçek zararın karşılanmadığını ve tazmin edilmesi gerektiğini beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.000-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan, oluşan manevi zararın tazmini için de 100.000-TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle: Davadan önce davalıya müracaat dava şartının usulünce yerine getirilmediğini ve buna göre davanın reddi gerektiğini, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacıya 05.08.2011 tarihinde 24.159,16-TL ödeme yapılmak suretiyle zararın karşılandığını ve sigorta şirketinin sorumluluğunun sona erdiğini, tedavi gideri ile geçici işgöremezlik zararının teminat kapsamında olmadığını, aksinin kabulü halinde zararın tespiti için rapor aldırılması gerektiğini beyanla, davanın külliyen reddini dilemiştir.
Davalı ... ... CEVAP dilekçesinde özetle: İleri sürülen vakıaları kabul etmediğini ve tarafların kusurunun belirlenmesi gerektiğini, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını ve afaki olduğunu, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını beyanla, davanın külliyen reddini dilemiştir.
Davalı ... CEVAP dilekçesinde özetle: ... plakalı aracı kazadan önce 20.02.2009 tarihli noter senedi ile davalı ... ...'e satıp teslim ettiğini ve bu sebeple kendisine husumet yöneltilemeyeceğini beyanla, davanın külliyen reddini dilemiştir.
Davacıya ait hasta dosyası ile hasar dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
... plakalı aracın kaza tarihi itibariyle sicil kaydı celbedilmiş olup incelenmesinden; davalı ... adına kayıtlı iken 20.02.2009 tarihinde davalı ... ...'e satıldığı ve kaza tarihi itibariyle davalı ... ... adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Alınan ATK kusur raporunda, özetle: Kazanın münhasıran ... plakalı araç sürücüsü davalı ... ...'in kusuru ile gerçekleştiği mütala edilmiştir.
Alınan ATK maluliyet raporu ile OMÜ maluliyet raporunda özetle: Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, davacının %18,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, ayrıca iyileşme süresi içinde 1 ay süreyle başkasının bakımına ihtiyacı olacağı mütala edilmiştir.
Hesap bilirkişi kök ve ek raporu alınmış ve diğer raporlar ile birlikte taraflara tebliğ edilmiştir.
Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26.01.2021 tarih ve 271/23 sayılı görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş ve esasın yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Davaya konu kaza sebebiyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı SGK'dan sorulmuş olup, 26.07.2021 tarihli cevabi yazı ile, rücuya tabi ödeme yapılmadığı ve peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan hesap bilirkişi raporunda, özetle: TRH 2010 yaşam tablosu ile progresif rant hesaplama yönteminin kullanıldığı, Davacıya davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından 05.08.2011 tarihinde 24.159,16-TL tutarında ödeme yapıldığı ancak davacının ödeme tarihi itibariyle oluşan geçici ve sürekli işgöremezlik ile bakıcı gideri zararı toplamının 26.751,23-TL olduğu, buna göre yapılan ödemenin davacının gerçek zararını karşılamadığı, davacının rapor tarihine göre zararının ise geçici ve sürekli işgöremezlik ile bakıcı gideri yönünden toplam 35.795,85-TL olduğu ve sigorta şirketince yapılan ödemenin rapor tarihine kadar hesap edilen faizi ile birlikte toplamının 46.587,47-TL olduğu, buna göre geçici ve sürekli işgöremezlik ile bakıcı gideri zararı olarak tazmin edilmesi gerekli tutar kalmadığı, davacının 844,09-TL tedavi gideri zararının bulunduğu ve tazmin edilmesi gerektiği mütala edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyete dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının ... tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan geçici ve sürekli işgöremezlik ile bakıcı ve tedavi gideri zararının tazminini, ayrıca manevi zararının karşılanmasını talep etmiş, davalılar ise davanın reddini dilemiştir.
Davalı ...'na ... plakalı aracın işleteni olduğu düşüncesi ile husumet tevcih edilmiş ise de, aracın 20.02.2009 tarihinde davalı ... ...'e satıldığı ve kaza tarihi itibariyle de davalı ... ... adına kayıtlı olduğu anlaşıldığına göre davalı ...'na husumet tevcihi yerinde olmamıştır ve hakkındaki dava pasif husumet sebebiyle reddedilmelidir.
Davalı sigorta şirketine, davanın ikamesinden evvel 17.04.2015 tarihinde müracaat edildiği, ancak sigorta şirketince bir kısım eksiklikler gerekçe gösterilerek ödeme yapılmadığı ve zararın 15 günlük yasal süre içinde karşılanmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre, davalı sigorta şirketinin isteminin davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacak nitelikte olduğu ve bu sebeple başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü gerektiği açıktır (Bkz: İzmir BAM 11. HD.nin 04.05.2017 tarih ve 645/464 sayılı kararı). Bu halde, davalı sigorta şirketi vekilinin 2918 sayılı KTK m. 97'deki başvuru şartının gerçekleşmediği yönündeki itirazı yersizdir.
2918 sayılı KTK m. 109'un ilk iki fıkrası; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." şeklindedir. Buna göre, KTK m.109/2, 6098 sayılı TBK m.72/1, c.2'ye koşut bir hüküm içermektedir. Anılan maddeye göre; tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. 2918 sayılı KTK m. 109/2 gereğince ve 5237 sayılı TCK m. 66'ya göre, bir kazada bir ölü dahi olsa zamanaşımı süresi 15 yıl, bir veya birden fazla yaralı varsa 8 yıl, aynı kazada hem ölü hem de yararlı varsa ölenler ve yaralananlar bakımından zamanaşımı süresi 15 yıldır (Çelik, Çelik Ahmet, Trafik Kazalarında tazminat ve Sigorta Hukuk ve Ceza Sorumluluğu, Seçkin Yayınevi, 1.Baskı, s.787). Eldeki davada, kazanın ... tarihinde gerçekleştiği ve davacının tüm vücut fonksiyon kaybı oranın %18,2 olarak belirlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'da öngörülen ceza zamanaşımı süresi dolmamıştır ve zamanaşımı def'i yerinde değildir.
Davalıya zorunlu trafik sigortası ile sigortalı ... plakalı araç ile ... plakalı motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleşen ... tarihli trafik kazasında motosiklettin terkinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı ve özür durumuna göre tüm vücüt fonksiyon kaybı oranının %18,2 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve ayrıca 1 ay süreyle bakıma muhtaç hale geldiği, kazanın münhasıran davalı ... ...'in kusuru ile gerçekleştiği, geçici ve sürekli işgöremezlik ile bakıcı gideri zararının mahkememizce alınan rapor tarihi itibariyle 35.795,85-TL olduğu, davacıya davadan önce sigorta şirketi tarafından 24.159,16-TL tutarında ödeme yapılmış ise de ödeme tarihi itibariyle gerçek zararın 26.751,23-TL olduğu ve buna göre ödenen tutarın rapor tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte tazminat toplamından (35.795,85-TL) mahsup edilmesi gerektiği, ancak görüldüğü üzere mahsup edilecek tutarın (46.587,47-TL) zarar miktarından (35.795,85-TL) fazla olduğu, yani davacının karşılanmamış geçici ve sürekli işgöremezlik ile bakıcı gideri zararının bulunmadığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır.
Bu sebeplerle, davacının geçici ve sürekli işgöremezlik ile bakıcı gideri zararı hakkındaki davası reddedilmiş, 844,09-TL tutarında tedavi gideri zararı oluştuğu kabulü ile bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketinin tedavi gideri zararı yönünden dava ile birlikte temerrüte düşürüldüğü kabul edilmiş, kabul edilen tutara davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi şeklinde hüküm kurulmuştur. Maddi tazminat talebinin reddedilen kısmı (155,91-TL) nazara alınarak davalı sigorta şirketi yararına vekalet ücreti takdir edilmiş ve yargılama giderleri davanın kabul-ret oranına göre taraflara tahmil edilmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak 6098 sayılı TBK m.56'daki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK'nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olayda; işaret edilen hususlar dahilinde inceleme yapılmış, davacının müterafik kusur düzeyinde dahi olsa kusurunun bulunmadığı, %18,2 oranında malul kaldığı, 9 ay boyunca çalışamadığı, tarafların sosyo-ekonomik durumları ve paranın kaza tarihindeki alım gücü gibi hususlar hep birlikte değerlendirilmiş, davacı yararına 10.000-TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Maddi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-844,09-TL'nin davalı sigorta şirketi yönünden 30.05.2016 ve ... ... yönünden ... tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi ile ... ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin ve davalı ... hakkındaki davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20-TL'nin mahsubu ile bakiye 30,10-TL'nin davalı sigorta şirketi ile ... ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 29,20-TL'nin davalı sigorta şirketi ile ... ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.059,21-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 1.738,15-TL'nin davalı sigorta şirketi ile ... ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 844,09-TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketi ile ... ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı sigorta şirketi, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 155,91-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
B-Manevi Tazminat davası hakkında olmak üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
i-10.000-TL'nin ... tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ...'den alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin ve davalı ... hakkındaki davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 683,10-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55-TL'nin mahsubu ile bakiye 341,55-TL'nin davalı ... ...'den alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 341,55-TL'nin davalı ... ...'den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalı ... ...'den alınarak davacıya verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, maddi tazminat yönünden 6100 sayılı HMK'nun 341/2. maddesi uyarınca KESİN, manevi tazminat yönünden gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Samsun BAM'da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
...

Katip ...
¸


Hakim ...
¸


5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nun 5'inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.