Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE;
2) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu takip konusu bonoda borcun 130.000 TL olarak belirlendiğini ancak alacaklının 130.000,00 YTL üzerinden takibe geçtiğini 130.000,00 YTL"nin dışında kalan 129.999,870 YTL"lik kısmına itiraza yöneliktir. Anılan başvuru bu hali ile borca itiraz niteliğindedir.
Konu ile ilgili İİK"nun 169/a-6.maddesi aynen "borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötüniyeti ve ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere; takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itirazın reddi halinde borçlu diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın %40"ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir" yasal düzenlemesini içermektedir. Takip borçlunun itirazı üzerine mahkemece muvakkaten durdurulduğuna ve borçlunun borca itirazı reddedildiğine göre istemi bulunan alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken olayda uygulanma olanağı bulunmayan İİK"nun 170/a maddesinden sözedilip inkar tazminatına ilişkin alacaklının istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no"lu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.