Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/8926 Esas 2017/2595 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8926
Karar No: 2017/2595
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/8926 Esas 2017/2595 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/8926 E.  ,  2017/2595 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, 1057 sicil nolu ... işyerinden 01/12/1955-30/04/1956 tarihleri arasında Kuruma bildirilen çalışmalarının murisi ..."ye ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R
    Dava, davacının murisi...nin..."de 01/12/1955- 30/04/1956 tarihleri arasında sigortalı olarak geçen ve bordrolarda gözüken çalışmanın davacının murisine ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacının murisi ...adına sigorta tescil kaydının bulunmadığı, dava dışı... işyerinden adına düzenlenmiş işe giriş bildirgesinin bulunmadığı, işyeri tarafından düzenlenen bordrolarda 1955/12-1956/3 aylarda davacı adına bir kısım hizmet bildirimi yapıldığı ve bu hizmetler karşılığında prim kesintisinin yapıldığı, ilgili Nüfus Müdürlüğü"nden muris dışında aynı isimde başkaca bir kişi olup olmadığının araştırıldığı, tanık dinlendiği ancak dinlenen tanıkların Yargıtay içtihatları benimsenmiş kayıtlara geçen kişilerden olmadığı, bu haliyle eldeki davanın ispatlanamadığı anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; dava kamu düzenine ilişkin olup, nizalı dönemde bordrolarda ismi geçen tanıklar mahkemece re"sen tespit edilip beyanlarına başvurmak, bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, ... ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve bordrolarda gözüken çalışmanın davacının murisine ait olduğu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.