Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8950
Karar No: 2020/9273
Karar Tarihi: 07.09.2020

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/8950 Esas 2020/9273 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2019/8950 E.  ,  2020/9273 K.

    "İçtihat Metni"

    Tehdit ve hakaret suçlarından sanık ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2 (2 kez), 482/3 (2 kez), 72 (2 kez), 59/2. (4 kez) ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4 (2 kez). maddeleri uyarınca 5 ay ( 2 kez) hapis ve 675,00 (2 kez) Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kahramanmaraş 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2010 tarihli ve 2008/484 esas, 2010/276 sayılı kararının itiraz edilmeksizin 08/07/2010 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 29/05/2012 tarihinde kasıtlı bir suçtan cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, hükmün açıklanmasına, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2 (2 kez), 482/3 (2 kez), 72 (2 kez), 59/2. (4 kez) ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4 (2 kez). maddeleri uyarınca 5 ay ( 2 kez) hapis ve 675,00 (2 kez) Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Kahramanmaraş 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2019 tarihli ve 2018/526 esas, 2019/78 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 03/12/2019 gün ve 94660652-105-46-17410-2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/12/2019 gün ve 2019/124750 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, sanığın 28/02/2005 tarihinde işlemiş olduğu tehdit ve hakaret suçlarından yapılan yargılama sonucunda hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz edilmeksizin 08/07/2010 tarihinde kesinleştiği, 5271 sayılı Kanun’un 231/8-son cümlesi hükmü uyarınca, 28/02/2005 olan suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 08/07/2010 tarihine kadar dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra denetim süresi içinde işlenen Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2018 tarihli ve 2018/264 esas, 2018/470 sayılı kararına konu suçtan dolayı verilen mahkûmiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, böylelikle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 08/07/2010 tarihinden itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun suç tarihi olan 29/05/2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu, bu haliyle suç tarihi olan 28/02/2005 ile hükmün açıklanarak mahkumiyet kararının verildiği 30/01/2019 tarihleri arasındaki 13 yıl 11 ay 2 günlük süreden, duran zamanaşımı süresi olan 1 yıl 10 ay 21 gün düşüldükten sonra geçen 12 yıl 11 günlük zamanda sanığın lehine olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, düşme kararı yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Tehdit ve hakaret suçlarından sanık ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2 (2 kez), 482/3 (2 kez), 72 (2 kez), 59/2. (4 kez) ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4 (2 kez). maddeleri uyarınca 5 ay ( 2 kez) hapis ve 675,00 (2 kez) Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kahramanmaraş 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2010 tarihli ve 2008/484 esas, 2010/276 sayılı kararının itiraz edilmeksizin 08/07/2010 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 29/05/2012 tarihinde kasıtlı bir suçtan cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, hükmün açıklanmasına, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2 (2 kez), 482/3 (2 kez), 72 (2 kez), 59/2 (4 kez) ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4 (2 kez). maddeleri uyarınca 5 ay ( 2 kez) hapis ve 675,00 (2 kez) Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Kahramanmaraş 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2019 tarihli ve 2018/526 esas, 2019/78 sayılı kararının, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03/02/2014 tarihli ve 2013/23474 esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve zamanaşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre, sanığın 28/02/2005 tarihinde işlemiş olduğu tehdit ve hakaret suçlarından yapılan yargılama sonucunda hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz edilmeksizin 08/07/2010 tarihinde kesinleştiği, 5271 sayılı Kanun’un 231/8-son cümlesi hükmü uyarınca, 28/02/2005 olan suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 08/07/2010 tarihine kadar dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra denetim süresi içinde işlenen Mersin 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2018 tarihli ve 2018/264 esas, 2018/470 sayılı kararına konu suçtan dolayı verilen mahkûmiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, böylelikle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 08/07/2010 tarihinden itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun suç tarihi olan 29/05/2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu, bu haliyle suç tarihi olan 28/02/2005 ile hükmün açıklanarak mahkumiyet kararının verildiği 30/01/2019 tarihleri arasındaki 13 yıl 11 ay 2 günlük süreden, duran zamanaşımı süresi olan 1 yıl 10 ay 21 gün düşüldükten sonra geçen 12 yıl 11 günlük zamanda sanığın lehine olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, düşme kararı yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Sanık ..."a yükletilen silahla tehdit ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden, dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    Suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçmesine rağmen, kamu davasının açılmaması veya açılan davanın sonuçlanmaması yahut da kurulan hükmün kesinleşmemesi halinde izlenen suç siyaseti gereğince artık devletin o suçtan dolayı cezalandırma yetkisinden vazgeçmesinin ifadesi olarak dava zamanaşımı kabul edilmiştir. Dava zamanaşımı kanun aksini kabul etmediği müddetçe bütün suçlar bakımından geçerli olup soruşturma ve kovuşturma makamlarınca resen gözetilip uygulanacaktır. Şüpheli veya sanığın dava zamanaşımından vazgeçmesi mümkün değildir.
    Dava zamanaşımı kural olarak tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden, teşebbüs hâlinde kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden, çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Suçun işlendiği gün zamanaşımı süresinin birinci günüdür. Zira suçun işlendiği gün dahi kamu davasının açılması mümkündür. Bu nedenle dava zamanaşımının da dava açmak hakkı mevcut olduğu andan itibaren başlaması tabiidir. Kanun koyucu bazı hallerde dava zamanaşımının süresinin başlangıcını özel olarak belirlemek gereğini hissetmiştir. Örneğin, iftira suçunda mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu, evlenme yasaklarına aykırılık suçlarında ise evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren dava zamanaşımının işlemeye başlayacağı kabul edilmiştir. (TCK m. 267/8 ve 230/4)
    Dava zamanaşımı suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâlleri de göz önünde bulundurularak kanunda öngörülen soyut cezaya ve şüpheli veya sanığın yaşına göre belirlenen sürenin son gününün hitamı ile gerçekleşecektir. Zamanaşımı süresinin son günü zamanaşımı süresine dâhildir.
    Dava zamanaşımı süresinin kesintisiz bir şekilde işleyip tamamlanması mümkün ise de sürenin işlemesi sırasında bir takım engellerle karşılaşılması da söz konusu olabilir. Bu engeller zamanaşımının durması ve kesilmesi halleridir.
    Suç tarihinde yürürlükte bulunan ve zamanaşımı açısından sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nın 102. maddesi;
    "Kanunda başka türlü yazılmış olan ahvalin maadasında hukuku amme davası:
    1-Ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis ve müebbed ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerde yirmi sene,
    2-Yirmi seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasını müstelzim cürümlerde on beş sene,
    3-Beş seneden ziyade ve yirmi seneden az ağır hapis veya beş seneden ziyade hapis yahud hidematı ammeden müebbeden mahrumiyet cezalarından birini müstelzim cürümlerde on sene,
    4-Beş seneden ziyade olmamak üzere ağır hapis veya hapis yahud sürgün veya hidematı ammeden muvakkaten mahrumiyet cezalarını ve ağır para cezasını müstelzim cürümlerde beş sene,
    5-Bir aydan ziyade hafif hapis veya otuz liradan ziyade hafif para cezasını müstelzim fiillerde iki sene,
    6-Bundan evvelki bendlerde beyan olunan mikdardan aşağı cezaları müstelzim kabahatlerde altı ay geçmesile ortadan kalkar.
    Bu kanunun ikinci kitabının birinci babında yazılı ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis veya müebbed yahud muvakkat ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerin yurd dışında işlenmesi halinde dava müruru zamanı yoktur." şeklinde,
    Anılan Kanun"un 104. maddesi;
    "Hukuku amme davasının müruru zamanı, mahkumiyet hükmü yakalama, tevkif, celb veya ihzar müzekkereleri, adli makamlar huzurunda maznunun sorguya çekilmesi, maznun hakkında son tahkikatın açılmasına dair olan karar veya C. müddeiumumisi tarafından mahkemeye yazılan iddianame ile kesilir.
    Bu halde müruru zaman, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeğe başlar.
    Eğer müruru zamanı kesen muameleler müteaddid ise müruru zaman bunların en sonuncusundan itibaren tekrar işlemeğe başlar. Ancak bu sebepler müruru zaman müdetini 102. maddede ayrı ayrı muayyen olan müddetlerin yarısının ilavesile baliğ olacağı müddetten fazla uzatamaz." biçiminde düzenlenmiştir.
    765 sayılı TCK’da dava zamanaşımını kesen nedenler bakımından, dava zamanaşımı süresi bir yıldan az ve fazla olan suçlar olmak üzere ikili bir ayrıma gidilmiş ve bu suçlar için birbirlerinden farklı kesme nedenleri belirlenmiş, birinci gruba giren suçlarda her türlü usulü muamelenin dava zamanaşımını keseceği kabul edilmiş iken ikinci gruba giren suçlarda kesme nedenleri tek tek ve sınırlı sayıda gösterilmiştir. 5237 sayılı TCK"da ise bu şekilde bir ayrıma gidilmeksizin bütün suçlar bakımından kesme nedenleri ortak olarak düzenlenmiştir. 765 sayılı TCK"nın 104. maddesinde dava zamanaşımının; mahkûmiyet hükmü, yakalama, tevkif, celb veya ihzar müzekkereleri, adli makamlar huzurunda sanığın sorguya çekilmesi, sanık hakkında son tahkikatın açılmasına dair karar veya Cumhuriyet savcısı tarafından mahkemeye yazılan iddianame ile kesileceği öngörülmüş, 5237 sayılı TCK"nın 67/2. maddesinde ise yakalama, celb, ihzar müzekkereleri ve sanık hakkında son tahkikatın açılmasına dair olan karara yer verilmeyerek daha dar kapsamlı biçimde ve kesme nedenlerinin sirayeti konusunda nesnel sistem esas alınarak bir suçla ilgili olarak şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, iddianame düzenlenmesi, sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi halinde dava zamanaşımının kesileceği kabul edilmiştir.
    Dava zamanaşımının durması ise, kanunda açıkça sayılan bazı hallerde soruşturma veya kamu davasının yürütülememesinden dolayı, bu halin ortaya çıkmasından, kalkması anına kadar geçen sürede zamanaşımının işlememesini ifade etmektedir. Zamanaşımını durduran nedenlerin varlığı halinde, zamanaşımı süresi en son kesen işlemden itibaren, durdurucu nedenin ortaya çıktığı ana kadar işleyecek, bu engelin kalkmasıyla duran zamanaşımı süresi kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır. Zamanaşımı süresinin hesaplanmasında ise önceden işleyen süre ile sonradan işleyen süreler birbirine eklenmek suretiyle zamanaşımı süresi belirlenecektir.
    Anayasının 38. maddesinde dava zamanaşımının kanunilik ilkesi kapsamında olduğu benimsenmiş olup dava zamanaşımını durduran veya kesen nedenlerin kanunda açıkça gösterilmesi gerekir, bu nedenlerin yorum veya kıyas yoluyla genişletilmesi mümkün değildir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/03/2017 tarihli ve 2015/8-268 esas ve 2017/124 sayılı, 17/01/2017 tarihli ve 2015/15-536 esas ve 2017/14 sayılı, 01/03/2016 tarihli ve 2015/3-599 esas ve 2016/99 sayılı kararlarında ayrıntıları açıklandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayıp, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde yeni suç işlendiği veya denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine aykırı davranıldığı tarihte yeniden işlemeye başlayacaktır. Anayasa"nın 38/4 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/2. maddelerinde düzenlenmiş bulunan "masumiyet karinesi" gereğince suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar herkesin masum sayılacağı cihetle, hükmün açıklanabilmesi için denetim süresi içinde işlendiği ihbar olunan kasıtlı suçla ilgili mahkûmiyet kararının kesinleşmiş olması gözetilmelidir.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Silahla tehdit ve hakaret suçlarına konu eylemlerin tarihinin 28/02/2005 olduğu ve bahsi geçen suçların 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 5 yıllık olağan zamanaşımı ile 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresine tâbi bulunduğu, sanık hakkında verilen 14/04/2010 tarihli hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararının, 08/07/2010 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde 29/05/2012 tarihinde yeni bir kasıtlı suç işlediği ve bu suça ilişkin mahkûmiyet hükmünün de kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile duran dava zamanaşımının denetim süresinde işlenen yeni suç tarihinden itibaren yeniden işlemeye başladığının anlaşılması karşısında; suç tarihine göre sanığın eylemlerine uyan 765 sayılı Kanunun 191/2 ve 482/3. maddelerinde öngörülen hapis ve adli para cezalarının miktarı ve nev’i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı Kanun"un 102/4 ve 104/2. maddeleriyle, suç tarihinden sonra 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın silahla tehdit suçuna karşılık gelen 106/2-a ile hakaret suçuna katşılık 5237 sayılı Kanunun 125/1-4. maddelerinin zamanaşımı yönünden tabi olduğu 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 2, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, 5237 sayılı Kanun"un 7/2, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı Kanun hükümlerinin sanık yararına olduğu ve 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2. maddelerine göre hesaplanan, suç tarihinden itibaren 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden, deneme süresinde işlenen suç tarihine kadar geçen durma süresi de eklendikten sonra, daha önce açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklandığı 30/01/2019 tarihinden önce olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilmeden, sanığın silahla tehdit ve hakaret suçlarından cezalandırılmasına dair, Kahramanmaraş 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2019 tarihli ve 2018/526 esas, 2019/78 sayılı kararında isabet bulunmadığı anlaşılmıştır.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1)Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamede yer alan bozma nedeni yerinde görüldüğünden, sanık hakkında silahla tehdit ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan, Kahramanmaraş 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2019 tarihli ve 2018/526 esas, 2019/78 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2)Karardaki hukuka aykırılık sanığın cezalarının kaldırılmasını gerektirmekle, aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca,
    Sanığın silahla tehdit ve hakaret suçlarından mahkumiyetine dair hüküm fıkralarının,
    "a)Dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı Kanun hükümlerinin sanık yararına olması karşısında, 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2. maddelerine göre hesaplanan, suç tarihinden itibaren 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden, deneme süresinde işlenen suç tarihine kadar geçen durma süresi de eklendikten sonra, hükümlerden önce olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca silahla tehdit ve hakaret suçlarından açılan KAMU DAVALARININ DÜŞMESİNE,
    b)Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına," şeklinde DÜZELTİLMESİNE, 07/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi