Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının, tahliye istemli olarak başlattığı takipte örnek 51 ödeme emri borçluya (kefile) 06.04.2004 tarihinde kız kardeşi N...G..imzasına tebliğ edilmiş, adı geçen 08.04.2004 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçeyle kardeşiyle aynı evde oturmadığını, asıl borçlunun Afganistan"a gittiğini, bu nedenle sehven aldığı tebilgatı icra dosyasına iade ettiği görülmüştür. Bu durumda, icra müdürlüğünce yapılması gereken iş, borçluya (alacaklıdan temin edilecek gerçek borçlu adresinin tespiti ile o adrese) yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkarılmasından ibaretken, bu aşamaya kadar borçluya herhangi bir tebligat yapılmadan takibin sürdürüldüğü görülmüştür. Takibe 26.02.2007 tarihinde muttali olduğundan bahisle icra dairesine itiraz eden borçlu, icra müdürlüğü işlemini ve tebligatın usulsüzlüğünü de ayrıca icra mahkemesinde yasal süresi içerisinde 28.02.2007 tarihinde ileri sürmüştür. Bu durumda, mahkemece yapılması gereken iş duruşma açılarak tarafların delilleri toplandıktan sonra, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken evrak üzerinde eksik incelemeyle karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.